Aşağıda, satırlardaki TIK kelimesi link içerir; tıklayabilirsiniz.
(1) Vikipedi'ye göre (TIK) APTAL; zeka, anlayış ve sağduyu eksikliği olandır.
(2) İktisat Tarihçisi, akademisyen Carlo M. Cipolla'nın (TIK) aptal tanımından aklımda kalanlara göre:
Büyük resimde kendine, dünyaya ve evrene HİÇ BİR YARARI olmayanlar; hiç bir değer üretemeyip varolanları da sömürüp yokedenler.
Büyük resimde kendine, dünyaya ve evrene HİÇ BİR YARARI olmayanlar; hiç bir değer üretemeyip varolanları da sömürüp yokedenler.
Bu aptallar, rahip / din adamı, kral, tüccar, siyasetçi, iş adamı / iş kadını( 11/10/2016 tarihinde eklendi), akademisyen ve günümüzdeki değişik yansımaları olabilir. Ve yüzyıllardır beyinlerimizi yıkayarak, kandırarak bizleri sömürürler.
SömüRÜLENden çok KURNAZ sömüRENe APTAL deniyor gibi hatırlıyorum nedense. Çünkü SÖMÜRENin silahı TEK DOĞRULARINA koşullamadır: Akılları yok etmek en büyük aptallık değil mi?
(3) Mantıklı insanlar aptal insanların hangi yoldan ve nasıl güç ve mevkilere ulaşmayı başardıklarını sorgularlar. Ve çözüm üretmeye çalışırlar. Şöyle ki:
"Anlaşabilmek, uzlaşabilmek için BİR KAÇ TEMEL İLKE yeterlidir" diyerek her alanda SÖMÜRÜYE NEDEN OLABİLECEK karmaşayı yok etmek isterler.. Ancak, bu da nesi? Bu temel ilkeleri belirleyeBİLENlerde de bir bütünlük görebilmek zor; sorunlar devam ediyor? Temel sorun o zaman çoğunluğun SÖZünü TUTa(!)maMAK gibi bir sıkıntısı var gibi görünür! Neden?
Birinci YAYGIN neden; SÖZün arkasındaki TEMEL DEĞERLERİ de kullanma kurnazlığı gibi! * Yani APTALLIK; bütüne zarar verme ve kabul edilen vizyon, misyon ve özdeğer'e de zarar verme şeklinde burada da kendini gösterir!
Aptallığın her kesimde benzer oranda olduğunu iddia eden C.M.Cipolla aptalların verdikleri zararın geldikleri noktanın gücüne göre arttığını söyler. Dolaysıyla en güçlü noktalara gelen aptallar en çok zarar verenlerdir.
Sorun Çözme Kabiliyeti'nin en büyük engelleyicisi de APTALLAR gibi görünüyor: C.M.Cipolla'nın tanımladığı APTAL kavramının içine DOĞRU DÜŞÜNEBİLME (TIK) kabiliyetinin yetersizliği de giriyor. İşte böyle APTALLAR, saflar vbg insanlardan kalıpları(TIK) sorgulamalarını beklemek nafiledir. Bu nedenle de örnek tavırlı(TIK) insanların da her kesimde belli bir oranda olduğunu biliyorsak bu insanların yolunu açabilmelerine destek olmak ve diğer APTALları gün yüzüne çıkarmak ve yalnız bırakmak değer üretir. Aksi durum olan APTALLARA destek vermek ise, SAFLIK tanımına girebilir.
Buradan vardığım sonuç:
APTAL: BÜTÜNLÜK kavramını algılayamayan ve hırslarına köle olan, bilim, din, etik vs demeden her alanın kavramlarını sömürü aracına çeviren belli sayıdaki bireylere uyan genel bir kavramdır.
Bu arada gerçek ihtiyaçlar ve ihtiyaç sahipleri de YOK sayılıyor :-(
YanıtlaSil"Hepsi çağın adamları
İnşaatlar ve ithal mal tüketimi, toplumun mutluluğu nerede aradığını gösteriyor. Bu mallar ya da onların hayalleriyle yaşayan bir toplum yarattık. İnsanlar artık otomobilsiz, telefonsuz, bilgisayarsız, televizyonsuz, internetsiz, olamıyorlar. Teknolojinin yetiştirdiği kuşak her partide var.
Onlar partilerin değil çağın adamları. Politik bağlarını içinde bulundukları geçici koşullar saptıyor. Profesyoneller, iş adamları, özel işletmeciler, öğretim üyeleri, yazarlar, sanatçılar, meslek adamları, elektronik uzmanları ve teknisyenleri, askerler, öğretmenler bunlar hangi parti yaftası altında olursa olsunlar, çağın adamı olmak zorundalar.
Uğraşları, onları kendi mesleklerinin kalıbı içinde tutar. Onun dışına çıktıkları zaman zaten hiçbir şey değil, parayla tutulmuş ramazan davulcularıdır. Dünya nüfusu arttıkça bunların sayısı da orantılı olarak artar.
Hepsi aptallar kategorisinde
Fakat bu insan müsveddelerin saray palyaçoluğu çağımızın karmaşık strüktürünün zorladığı koşulları aşamaz. İşleri kendilerine ve topluma zarar vererek sona erer. Verdikleri kararlarla hem kendilerine hem topluma zarar verenler Carlo Cipolla’nın ‘aptallar’ kategorisine girer. Sayıları, psikolojik araştırmalara göre, toplumun %2'si civarındadır. 80 milyonda 1,6 milyon. Bir ordudan fazla. Türkiye istatistiklerine uygun.
Aptallar grubunun mutluluklarına ilişkin bir öğreti henüz gelişmedi. Vurdumduymaz milyonlar arasında mutluluğu kuşkusuz para ötesinde arayan sayısız insan var. Bunlar yalandan bıkmış ve boş vermiş olan sizin, bizim gibi insanlar. Artık İnsanların ahlaki, dini, felsefi ve ideolojik inançlar için sokağa döküleni kanı kaynayan gençlerden ibaret.
Fakat akıl ve sevgi çağrısına yanıt verecek mutluluk arayanlar olduğuna inanın.
Onlara ulaşmaya çalışın!
Doğan Kuban"
http://www.herkesebilimteknoloji.com/yazarhp/mutlu-olmak-para-guc-uzerine