5 Temmuz 2018 Perşembe

MÇ: "Kimlere 'bilim insanı' demek gerekir?"

Aşağıya başlık eklendi: "Kimlere 'sanatçı' demek gerekir?", 24 Ocak 2019


6 Temmuz 2018, özet: 

"Mart 2018, ABD, Ohio Eyalet Üniversitesi,
öğretim görevlisi Ching-Shih Chen,
kanser ilaçları konusunda çok önemli sanılan bir çok çalışmanın sahibiydi ve sahtekarlık nedeni ile görevinden ayrıldı. Ülkesi Twain'da bir enstitü başkanlığına getirildi. Büyük bir olasılıkla ABD'den ülkesine dönen büyük bir araştırmacı olarak saygı görmeye devam ediyor.

Chen'e, tedavi umudu bekleyen milyonlarca hasta için milyonlarca dolar teşvik ödenmişti. Çalıştığı üniversitede kurulan inceleme komisyonu2006 ve 2014 yılları arasında Dr. Chen'in yaptığı ve yayınladığı 8 önemli çalışmada hile yaptığını net bir biçimde ortaya koydu. Bu çalışmalar hızla geri çekildi ve yok hükmünde sayıldı. 

Komisyon Dr. Chen'in hastalara uygulamayı düşündüğü bir ilaçla ilgili çalışmasında "hasta güvenliğini hiçe sayıldığını" tesbit etti ve sonlandırdı.

Dr. Chen 2001'de, Ohio Eyalet Üniversitesi'nde göreve başladığında parlak bir bilim insanı olarak görülüyordu. Süreç içinde üniversitenin kanser araştırma başkanlığına kadar tırmanmış olup, yılda 200 000 dolar kazanıyordu. 2010 yılında üniversitenin "yılın yenilikçi bilim insanı" ünvanını bile aldı. 

ABD Ulusal Kanser Enstitüsü, araştırmalarında kullanmak üzere Dr. Chen'e  8 milyon dolar teşvik vermişti.

Dr. Chen'in geçmişinde 200' yakın üst düzey bilimsel makale bulunuyor. En sonuncusunu  Mart 2017'de aldığı bir çok patentin de sahibiydi.

Skandal Chen'in geliştirdiği bi anti kanser ilacın patentini sattığı  firmanın kamuyu açıklaması ile patladı. 

Açıklama; "Biz Chen'in elde ettiği bulguların hiç birini doğrulayamadık. Yaptığı çalışmaların hiç biri bize katkı sağlamadı. Bu ilaçla ilgili verilerin hiç biri doğru değil. Bize patentini sattığı ilaç aslında bir çöp."

Bu açıklamadan sonra kurulan üniversite komisyonu incelemeler sonucu firmanın haklı olduğu sonucuna vardı. Chen'in üniversiteye, bilim dünyasına, patenti sattığı şirkete, ona teşvik veren kurumlara, ama en önemlisi de kanser hastalarına yalan söylemişti. 


Dr. Mustafa Çetiner: 

Dr. Chen gibilere ne oluyor, neyin hırsına kapılıyorlar da bu yollara düşüyorlar? 

Bunca başarı ve para sahibi olmuş, saygı görmüş bu insanlar ne oluyor da böyle yoldan çıkıyorlar? 

Ne oluyor da, böylesine yoldan çıkıyor, bilime ve insanlığa böylesine büyük bir ihaneti göze alabiliyorlar?

Peki, insan neden bilim yapar? Bilimsel makale sayısı, akademik terfi, saygınlık, yüksek h endeksi, statü, popülerlik, daha fazla para gibi havalı şeyler için mi?

Kimlere 'bilim insanı' demek gerekir?" 

Kaynak: Dr. Mustafa Çetiner, HBT 'Güncel Tıp' köşesi, 6 Temmuz 2018, Sayı: 119

Düşüncelerim kısaca;

Denetim mekanizmaları her ülke, her kurum ve her birey için nasıl daha adil oluşturulabilir? Dünyadaki en zengin azınlık da bu denetimden geçebilecek mi?  Vs vs...


------------------------------------------------------------------------------------------
"Bu çalışmalara katılan ve Fermi'nin bir biyografisini de hazırlayan fizikçi Emilio Segre, meslektaşı Fermi için şunları söylemektedir:

'Amacın acımasız ve dehşet verici olmasına karşın, bütün zamanların en büyük fizik deneylerinden biri söz konusuydu. Fermi bütünüyle bu uğraşa gömüldü. Testin yapıldığı sırada yürütülen faaliyetlerin doğuracağı bütün teknik sonuçları anlayan birkaç kişiden biri, belki de tek kişi oydu.' 

Fermi bu çalışmalara sadece bir fizik deneyi çerçevesinde katılmış değildi. Çünkü atom bombası Hiroşima'da ve Nagazaki'de kullanıldıktan sonra da aynı yılın sonlarına kadar çalışmasını sürdürdü. Yani kendisinin korkunç bir katliama aracı yapılmasının rahatsızlığını duyarak hemen istifa etmedi. "

Kaynak: Osman Bahadır'ın "Bilim ve Budalalık" yazısı: http://asukrandemiralp1.blogspot.com/2017/06/bilim-ve-budalalk.html 

 ---------------------------------------------------------------------------------------------
Diğer bir bilim insanı ile ilgili önceki haberdi: 

"Dünyaca ünlü evrimsel biyolog ve genetikçi Francisco Ayala, Irvine'daki Kaliforniya Üniversitesi'nin yaptığı inceleme sonucu, 3 profesör ve 1 lisansüstü öğrencisi tarafından hakkında yöneltilen cinsel taciz suçlamalarıyla ilgili suçlu bulundu ve 1 Temmuz 2018'de istifa etti60'tan fazla kişi ile yapılan görüşmeler sonucunda suçlu olduğu  bulunduğu yazıyor-Los Angeles Times gazetesine bilgi veren üniversite, Ayala'nın isminin Biyolojik Bilimler Departmanı'ndan, üniversite merkez kütüphanesinden, burslardan ve onursal makamlardan kaldırılacağını ilan etti.

Ayala hakkında 4 kadın suç duyurusunda bulundu: Prof. Dr. Kathleen Treseder, Yrd. Doç. Dr. Jessica Pratt, Dekan Yardımcısı Benedicte Shipley ve lisansüstü öğrencisi Michelle Herrera. Kadınlardan üçünü temsil eden avukat, Science dergisine Ayala'nın kadınlara uygunsuz bir şekilde dokunduğunu ve onlara yönelik cinsel sözler sarf ettiğini belirtti. Ayala'nın uygunsuz davranışlarına yönelik araştırma 2017'nin Kasım ayında başlamıştı.
Kaynak: Evrim Ağacı'nın ilgili haberi içinden alıntı.

60'tan fazla kişi ile yapılan görüşmeler sonucunda suçlu olduğu bulunan Ayala, istifa etmiş. Habere göre hukuki bir yargılama sürecinden henüz geçmemiş.

Şikayetçi kadınlar, tüm yasal yollara başvurmayı düşündüklerini belirttiler. Kadınların avukatı; Ayala'nın öğrencilere, çalışanlara ve akademisyenlere - yetişkinlere - rızaları haricinde dokunduğunu, cinsel sözler söylediğini, hatta bunu diğer insanların önünde de yaptığını belirtti. Örneğin Ayala'nın, bir konu hakkında rapor veren bir profesöre, "Neden bu sunumu kucağıma oturarak yapmıyorsun? Öylesi çok daha ilginç olurdu." dediği belirtiliyor.

2018 itibariyle 84 yaşında olan Ayala, biyoloji dünyasının duayenleri arasında sayılıyor. 1961 yılında İspanya'yı ve rahipliği bırakan ve Columbia Üniversitesi'ne gelen Ayala, moleküler evrim ve genetik alanında öncü çalışmalar yaptı, Chagas hastalığına neden olan faktörlerle ilgili çığır açan bulgulara ulaştı. Science dergisinin de yayıncısı olan Amerikan Bilimin İlerleyişi Cemiyeti'nin (AAAS) eski başkanlığını yaptı, Ulusal Bilimler Akademisi (NAS) üyesi ve 2010 yılında 1.5 milyon dolar değerindeki Templeton Ödülü'nü kazandı. Ayala, ödülü "yaşamın ruhani boyutuna yaptığı sıradışı katkılar" nedeniyle almaya hak kazandı. Ayala, aynı zamanda evrim ve yaratılış tartışmalarında ön cephelerde yer aldı, evrimsel biyolojiyi savundu.

Düşüncelerim kısaca;

Böyle ünlü bir kişinin evrensel önemi olan bir konu için görevinden ayrılması ve konunun yasal sürece aktarılması dünya adına sevinilecek ve umutlanılacak bir olaydır.


Merakım: Bu davranış biçimi 2017'den ne kadar önceden beri Francisco Ayala için  varolageliyordu?


Gerçekliğin dünyayı aydınlatmasını dilerim. 





Sorum: Her türlü insanın özgürlüğünü elinden alan tüm ama TÜM nedenler; bilimsel araştırmaların en önemli konusu ne zaman olabilecek? Ve, elde edilen bilgiler - en zenginlerin vb yararına DEĞİL-  nasıl evrensel değerler yararına kullanılabilecek?

Derleyen: A.Şükran Demiralp, 5 Temmuz 2018


DİĞER:

"Kimlere 'sanatçı' demek gerekir?" 24 Ocak 2019


Önceki yıllar; ünlülerden seçmeler:

BBC'nin haberinden:"Amerikalı yönetmen, senarist ve aktör Woody Allen'ın üvey kızı Dylan Farrow, babasının kendisini çocukken taciz ettiği için ceza almasını dilediğini söyledi."

CUMHURİYET'in haberinden:  ""UYUŞTURUCU VE SEKS DÜŞKÜNÜ BİRİ.." 
Polis raporu ve mahkeme belgeleri ilk olarak Radar Online tarafından ele geçirildi ve soruşturmada yer alan bir yetkili, ABD merkezli dedikodu sitesine şu bilgileri verdi: "Belgeler, Jackson’ın çocukları ikna etmek için kan, müstehcen hayvan görselleri ve sapkınca cinsel eylemleri kullanan çıkarcı, uyuşturucu ve seks düşkünü biri olduğunu açık etti. 

Aynı kaynak, "Jackson’ın çocuğa yönelik işkence, çocuk çıplaklığı, kadın esareti ve sadomazoşizmi yansıtan şoke edici imajlara sahip olduğunu da" sözlerine ekledi. Belgelerde tüm bu materyallerin genç erkekleri etkilemek için kullanıldığı belirtiliyor.

Jackson çocuk tacizinden gözaltına alınmıştı."



Mutlu çocuklar yetiştirebilmek...  

Nasıl?

Müzisyen Oğuz Demiralp: "Küçük yaşta çocuk işçi çalıştırmaya karşı olanlar bile, neredeyse bebeklikten çocukları soktukları yarışların; MODERN DÜNYANIN SINAV KÖLELERİNİN ne kadar bilincindeler?" 


Yandaki linke TIK'layabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=aREsdVleWE0

Fotoğraf: Mehmet Demiralp

Fotoğraf: Şükran Demiralp

Estonyalı ressam; Tüt Paasuke - "Kemanlı Çocuk"



Derleyen: A.Şükran Demiralp, 6 Temmuz 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder