"......
Nöroetik, kişinin “Sosyal Benliği”ne, “Ben”in diğer “benler”le nasıl etkileşim kurduğuna değinir. “Ben”i diğer “benler”den ayırdığımız zaman “sosyal ben”liğimizi yok ediyoruz.
.......
En olumlu sonuçları öncelikle çevre “ben / biz”im ihtiyaçlarım(ız)a yaklaştığında ve o konum dengeli sürdürüldüğünde alabiliriz.
Bu şu demek:
Önce benim karnım doyacak, soluk alabileceğim, barınabileceğim, cinselliğimi yaşayabileceğim. Sonra, arkadaşlarımın olabileceği, yeteneklerimi farkedip kullanabileceğim vs ortamlara ihtiyacım var. Bunları elde etmem için kimseye ödün vermem gerekmiyor; çünkü “ben”im düşüncelerimi özgürleştirecek akla ve gerçeklere kavuşabilmem için bu temel ihtiyaçlar koşulsuz varolmalı.Bu dünyayı değiştirelim. Çünkü temel ihtiyaçları kullanarak beyinleri kendi amaçlarına göre yıkıyor ve bağımlılıklar yolu ile temel ihtiyaç olmayan şeyleri de temel ihtiyaç gibi algılatıyor. Uyuşturucuları serbest bırakmak kişisel özgürlükler anlamına gelmez. Düşüncelerimizi özgür bırakabiliyor musunuz? Seçimlerimiz gerçekten bizim mi? Her yer beyin yıkayıcı dolu.
.....
Halbuki yüzyıllardan günümüze olagelen gerçek ne?
Farklılıklarına rağmen yeteneği ön plana çıkabilmiş birçok insanın arkasındaki şey çevresel güçlü destekler değil mi?
.......
Daha iyi bir çevre için, daha sağlıklı düşünebilen insanlara ihtiyacımız var. Bunun için de koşullamayan bilim ve sanat merkezleri, beyinlerimizi yıkamayan kitle iletişim araçları, içimizdeki “mantıksız enerjiyi” yönlendirebileceğimiz doğal spor alanları, yürüme yolları, ağaçlar, önce içebileceğimiz ve sonra yüzebileceğimiz temiz sular vb istiyoruz."
A.Şükran Demiralp, 27 Nisan 2019
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder