Gen – Çevre Etkileşimleri
Seçimlerimiz ne kadar bireysel olabilir? Bunun
bilincinde olursak neleri değiştirebiliriz?
Aşağıda bulduğum - derlediğim bilgileri gözden geçirerek anlamaya çalışıyorum.
Devam edecek...
A.Şükran Demiralp, 19 Temmuz 2019
(1): "Hayattaki Yanlış Seçimleriniz DNA Yoluyla Gelecek Nesillere Aktarılabilir
Yeni araştırmalar ilk defa, zayıf yaşam tarzımızın çevresel
stres etkenlerinin ve travma izlerinin DNA boyunca gelecek nesillere
aktarılabildiğini, potansiyel olarak çocuklarımızı zihinsel rahatsızlıklara ve
obeziteye karşı daha eğilimli hale getirdiğini gösterdi.
Bilim adamları, kıtlık gibi önemli travmatik olayların izlerinin bir sonraki jenerasyonlara aktarılabildiğini zaten biliyordu; fakat ilk kez mekanizmayı onu gerçekleştiren şeyle beraber gözlemleyebildiler ve daha öncesinde kabul edilenin aksine yavrularımız için genetik olarak temiz bir sayfa açılmıyor.
DNA'mız devamlı olarak epigenom olarak bildiğimiz şey boyunca
çevremiz tarafından değişime uğrar. Temelde epigenetik değişiklikler,
DNA'mızdaki hangi genlerin yaşamımız boyunca kullanılıp hangilerinin
kullanılmayacağına etki eden değişikliklerdir. Bu durum, sağlığımız üzerinde
oldukça derin bir etkiye sahip oldukları anlamına gelir. Fakat bunun öncesinde,
bilim insanları tüm bu epigenetik değişimlerin (diyet ve stres seviyelerimiz
gibi şeylere etki eden) sperm ve yumurta hücreleri boyunca aktarılamadığını ve
her bir jenerasyonun hayata temiz bir sayfa ile başladığını düşünüyordu.
“Tüm jenerasyonlardaki bilginin, yeni döllenmiş yumurtanın
gelişimini düzenlemek için daha fazla bilgi eklenmeden önce sıfırlanması
gerekmektedir. Bu, bir bilgisayar diskini yeni veriler eklemeden önce
temizlemeye benzer,” Azim Surani, Cambridge Üniversitesi, araştırmaya öncülük
eden kişi.
Ekibin insanlardaki bu epigenetik silme sürecini tanımlaması ilk
defa mümkün oldu ve bu çevresel değişikliklerin tamamında temiz bir sayfanın
açılamayacağı gösterildi. Aslında araştırma, DNA'nın yaklaşık %5'inin yeniden
programlamaya karşı direnç gösterdiğini ve hatalarımızın bir sonraki
jenerasyona aktarıldığını ortaya çıkardı.
Araştırmacılara göre, bu silinmeye karşı dirençli genler
özellikle beyin hücrelerinde aktif durumdalar ve şizofreni, obezite ve
metabolik bozukluklar gibi koşullar ile de bağlantılılar.
“Çalışmamız bize, bir sonraki jenerasyona aktarılmasa da
potansiyel olarak gelecekteki jenerasyonlara aktarılabilecek epigenetik
bilginin potansiyel genom bölgelerinin iyi bir kaynağını verdi.” Walfred Tang,
Çalışmanın başyazarı. “Şunu biliyoruz ki bu bölgelerin bazıları farelerdekiyle
aynı, bu durum bize onların işlevini incelemek için büyük bir fırsat
sağlayabilir.”
Cell dergisinde yayımlanan araştırma, bize iyi genlerin sağlıklı
çocukları sağlamak için yeterli olmadığını gösterdi. (DNA'mızı sağlıklı bir
şekilde korumamız gerektiğini de...)
Hala tam olarak neyi aktarıp neyi aktaramayacağımız hakkında
öğrenmemiz gereken çok şey var ve ekip şu sıralar bu çevresel değişikliklerin
birden fazla jenerasyona miras bırakılıp bırakılamayacağı üzerinde
çalışmalarını sürdürüyor."
Kaynak: Biyoloji - 08 Haziran 2015
Betül Cansu, Fizikist: Bu yazı, http://www.sciencealert.com/new-evidence-suggests-you-can-p… adresinde yer alan yazının çevirisine dayanmaktadır.
Betül Cansu, Fizikist: Bu yazı, http://www.sciencealert.com/new-evidence-suggests-you-can-p… adresinde yer alan yazının çevirisine dayanmaktadır.
(2): “Epigenetics: The Science of Change”
(3): “Epigenetik fenomen, özellikle canlıların embriyodan yetişkin bireye
doğru ilerleyen gelişim sürecinde gözlemlenen, hücre farklılaşmaları sırasında
ortaya çıkan gen ifadesindeki değişikliklerde önemli rol oynamaktadır.
Epigenomik, epigenetik ve genom bilimlerinin heyecan verici yeni bir dalıdır ve tek
bir genden çok daha büyük bir alanda, yani tüm genom çapında, meydana gelen
epigenetik modifikasyonları inceler.
(4): "3. Çevresel etkenler ağırlık mı? Öyleyse, çevresel etkenler herkes için geçerli ve diğer her şeyle (1, 2 dahil) etkileşimli değil mi?"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder