26 Şubat 2017 Pazar

Dünya Serbest Piyasasında Bilimin Gelişimi Önündeki Engeller?

Sağlık konusu:
Özellikle tanım ve tedavisi karışık olan çoğu belirtilerle (semptomlarla) seyreden hastalıklar konusu:

1.       Bundan yaklaşık 15 yıl önce bir akademisyen arkadaşım araştırmalarda bir iki vaka ile genelleme yapılan durumlar olabiliyor demişti. Önce inanaMAmıştım. Ama özellikle de hastalıklarla ilgili makalelere bakınca, gerçekten de, örneğin bir ilacın etkilerini gözlemleyen makalelerdeki hasta sayısı ve gözlem süreleri genelde arkadaşımı haklı çıkarıyordu! Vs.. Yine de az sayıda hasta için genelleme de olsa, bir teselli: “Akademik sürece dahil olunuyor, gözleniyor ve kayıt (!) tutuluyor” şeklinde olabilir diyelim. Derken daha çok hasta üzerinde daha çok sonuca ulaşılıyor. Ancak hangi yollardan ulaşılabiliyor?
o   Hastaneye ve /ya herhangi bir sağlık kurumuna ulaşabilen hastaların tümü için ne derece standart bir kayıt mekanizması var?  
o   Benzer medikal tedaviyi alan insanların yaşam koşulları ne derece birbirine yakın?
2.       Özellikle de belirtilerle seyreden hastalıklar yaşanıyorsa, dalgalanmaların görünme olasılığı neredeyse %100 civarındadır. Bu konuyu bilmeyen insanlar, çareyi çoğu zaman da aynı anda, bazen de bilimsel tedaviyi terk ederek, alternatif tedavilerde arama yollarına giderler.
o   Bilimsel yollar da bile bunca belirsizlik söz konusuyken ne olduğu belirsiz rastgele ve neredeyse her derde deva tedaviler nasıl kontrol edilecek, nasıl izlenebilecek?
o   Bilim bu konuları sanki başıboş bırakmış.  Çünkü, bilimsel yöntemler ile sokaktaki buluşçuların (!) yöntemlerini kontrol etmek nasıl olacak? Sokaktakilerin çoğu, zaten sorunların tanımı ile de pek ilgilenmiyor. İşe yaradı mesajını hemen yaygınlaştırmak için her türlü yöntemi kullanabiliyor. Diyelim ki sokaktaki değil de uzman bir kişi alternatif tedavi öneriyor? Bu uzman kişi için de bilimin değerlendirme ölçütleri ne kadar işleyebiliyor? Veya işleyecek şekilde düzenlenebiliyor mu? Sonuçta çoğunluk benimsiyorsa, gerçeklik geri plana itiliveriyor. Gerçekliğin daha baştan koşulları birbirine yaklaştırılamayan insanlarla itiliverdiği gibi!
3.       Hasta ve yakınlarının çoğu zaman kendi durumlarını anlamak istemeMEleri,  sağlık politikalarının yetersizliği ve belirsizliği; uzun soluklu araştırmalara gönülden meraklı çok az sayıda akademisyen, kurum bulunması, bilimsel çalışmaların parasal desteğinin ilaç şirketleri vbg kaynaklara bağımlı olması, bireysel çıkar mekanizmaları vbg nedenlerle özgür olamaMAları, hasta ve / ya yakınlarının da benzer mekanizma içinde öğütülmeleri vs; hem hasta ve yakınlarına, hem de bilimsel araştırmalara zarar veriyor.

·         Önce karın tokluğu vbg ile yetinme  ve etik değerlerin değeri anlaşılabilirse; bireysel hırslarını yenebilmiş özgür insanlar; her kaynakla etkileşimli, ancak herhangi bir otoritenin güdümüne girmeden, özgür bilim yapma ortamı bulabilirlerse
·         Hasta, yakınları ve uzmanlar arasında tarafların kendi ve ortak çıkarları, tarafların hakları açıkça ortaya konabilirse
·         Yaşamkoşulları arasındaki farklar her bireyin ihtiyaçları ön plana alınarak azaltılabilirse
·         Hasta ve yakınları için bilgilerini bilince dönüştürecek irdeleme ortamları oluşturulabilirse;
o   Hasta ve / ya yakınları için bilinen riskler açıklanabilir, bilinmeyenlerin de olabileceği bilgisi net olarak verilebilirse, ve riskler ortaya çıktıkça, duruma göre yöntem ve tedavi sürecinin değişebileceği bilgisi de verilebilirse…

A.Şükran Demiralp, 26 Şubat 2017





5 Şubat 2017 Pazar

TÜRKİYE ÖZGÜRLÜKLER RAPORU ve DÜŞÜNCE KURULUŞLARIMIZI İRDELEMELER


Düşünce kuruluşlarımız DÜNYADA; 6.846 düşünce kuruluşu içinde İLK 100 (YÜZ), bazı  kategorilerde İLK 50 içinde, AMA özgürlük notumuz en sonlarda? NEDEN?

TÜRKİYE ÖZGÜRLÜKLER RAPORU

Özgürlükler karnemiz:

Merkezi ABD'nin başkenti Washington DC'de bulunan ve demokrasi, siyasi özgürlükler ve insan hakları konularında çalışmalar yürüten Freedom House, "Dünyada Özgürlük 2017" raporunu yayınladı. Raporda Türkiye, "bir yıl içinde özgürlüklerin en fazla kötüye gittiği ülke" olarak yer aldı.

‘Kısmen Özgür’ ülkeler kategorisinde yer alan Türkiye, “bir yıl içinde özgürlüklerin en çok kötüye gittiği ülke” oldu. Ülkeler 0 ila 100 puan arasında değerlendirilirken, Türkiye’nin ortalama puanı 38 çıktı. Geçen yılki raporda da “kısmen özgür” olarak anılan Türkiye’nin ortalama puanı 53’tü.

Türkiye’nin özgürlük karnesindeki notu 7 üzerinden 4,5 oldu. Siyasi haklar karnesi de 7 üzerinden 4, temel haklar karnesi ise 5 olarak tespit edildi. Bu derecelendirmede en özgür ülke 1, en az özgür ise 7 ile puanlandırılıyor. Türkiye basın özgürlüğü ve internet özgürlüğü alanlarında ise “özgür değil” kategorisinde yer alıyor.


Kaynak: http://www.sozcu.com.tr/2017/dunya/son-dakika-ozgurlukler-raporu-yayinlandi-turkiyenin-durumu-bildiginiz-gibi-1653861/


EK. 3: 27-02-2017 - Kaynak: https://freedomhouse.org/report/freedom-press/freedom-press-2016 linkini tıklayarak da inceleyebilirsiniz. 





DÜNYADA KAMU POLİTİKALARINA ETKİ EDEN DÜŞÜNCE KURULUŞLARIMIZ İÇİNDEN ULAŞABİLDİĞİM İKİ ÖRNEK ve ABD:


Pennsylvania Üniversitesi Lauder Enstitüsü'nün Düşünce Kuruluşları ve Sivil Toplum Programı, 2016 Düşünce Kuruluşları Küresel Endeksi'ni açıkladı. Endeks'te 6.846 düşünce kuruluşu 4 kategorideki toplam 28 kritere göre değerlendirildi:



(1) Dünyada Kamu Politikalarına Etki eden 27. DÜŞÜNCE KURULUŞU, 2016'da yine Türkiye'nin en iyisi: 

ABD Dahil listede 75.
ABD hariç listede 41.
Ortadoğu ve Kuzay Afrika Bölgesinde 7.
*TESEV dünyada kamu politikalarına etki eden 27.düşünce kuruluşu seçildi.
Kaynak: http://tesev.org.tr/tr/

*TESEV = Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı:  https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye_Ekonomik_ve_Sosyal_Et%C3%BCdler_Vakf%C4%B1


(2) Bütün bu sıralamalarda Türkiye'de 2. olan LDT **,  yerel iktisadî politika alanında Türkiye'de birinci, dünyanın da en etkili 27. düşünce kuruluşu oldu.
Kaynak: http://www.liberal.org.tr/index.php

Endekse göre LDT ise şu sıralamalarda yer aldı;
Dünyanın en etkili düşünce kuruluşları sıralamasında; 89.
ABD hariç dünyanın en iyi düşünce kuruluşları sıralamasında; 75.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da en iyi; 10.

** LDT = Liberal Düşünce Topluluğu:
https://tr.wikipedia.org/wiki/Liberal_D%C3%BC%C5%9F%C3%BCnce_Toplulu%C4%9Fu


EK. 1 - 09/02/2017
DÜNYADAKİ TÜM DÜŞÜNCE KURULUŞLARI, BİLİM İNSANLARI, MEDYA vbg için NOTLAR:
3 +1 madde ile Robot Yasası:
  • 0- Bir robot insanlığa zarar veremez veya hareketsiz kalarak insanlığın zarar görmesine izin veremez. (Bu yasa, sonradan "Sıfırıncı Yasa" olarak eklenmiştir.)
  • 1- Bir robot, 0. kuralla çelişmediği sürece, hiçbir şekilde insanoğluna zarar veremez veyâ pasif kalmak suretiyle zarar görmesine izin veremez.
  • 2- Bir robot, 0. ve 1. kurallarla çelişmediği sürece, kendisine insanlar tarafından verilen komutlara itaat etmek zorundadır.
  • 3- Bir robot, 0., 1. ve 2. kurallarla çelişmediği sürece, kendi varlığını korumak zorundadır. Kaynak: https://tr.wikipedia.org/wiki/Robot , Alıntı tarihi: 10.02.2017

ROBOT teknolojisi izleyebildiğim kadarıyla, KENDİ ÖĞRENEN SİSTEMLER şeklinde ilerlemektedir. Bu durumda ROBOTLARA DA biz insanlar ROL - MODEL OLACAĞIZ anlamı taşıyor değil mi? Aynen çocuklarımıza ve diğerlerine rol model olduğumuz gibi!


Öğrenme başladığı anda ETİK işin içine girmezse ne olur?

Bakınız:  Bakınız, O  ROBOT; ismi BERT; http://bit.ly/2jXCUInHBT linki, öğrenebiliyor: "BERT'e TEMEL ARAÇLAR veriliyor, fakat O KENDİ KENDİNE ÖĞRENİYOR."

Böyle ise, TEST ETMEK için de bir ROBOTU DA incitmeMEli; Çekilen filmlerde TEKMELEmeMELİSİN! İşte KÖTÜ bir TEST örneği: https://www.youtube.com/watch?v=M8YjvHYbZ9w linkinden izleyebilirsiniz; robotlar tekmeleniyor ve kaçıyorlar! Burada hem robotlar hem de bu filmi izleyenler için etik nerede? 

Yukarıda KONULAN ROBOT YASALARI'na EVET, AMA YETER mi? Yukarıdaki yasalar kendi içlerinde günümüzde gelinen nokta ile çelişki oluşturmuyorlar mı? Birbirine sürekli zarar veren insanların dünyasında öğrenen robotlar insanlara nasıl zarar vermeyecekler?

TEORİ + UYGULAMA = BÜTÜNSELLİK değil midir? Savaşan, elinde makineli tüfekle tarayan vbg insanlardan öğrenen robotlar neyi öğrenecekler? 

Bilim ve teknoloji küçük hedefler koyup adım adım ilerlerken, bazen de koşarak, acaba bütünde nelere yol açacak? öngörebiliyor mu? 

Düşünebilenler neleri en çok düşünüyor?


EK.2: 18/02/2017 -  ÇAĞDAŞLIK; ÖZGÜRLÜK, BİLİM ve DÜŞÜNCE KURULUŞLARININ BELİRLEDİKLERİ DEĞERLENDİRME ÖLÇÜLERİ (?) ve  DEĞERLENDİRENLERİN COĞRAFYASINI MERAK EDİYOR MUSUNUZ?





BİLGİ: İDAM; "Suçluları suç işlemekten caydırmıyor. Örneğin, idam cezasını destekleyen ABD idam cezasına karşıt Avrupa ülkelerine göre daha yüksek bir suç oranına sahiptir.


     
EK.5: 30 /04/2017 - Dostoyevski: “Bir toplum öne çıkan yurttaşlarına ne kadar iyi davrandığı ile değil, suçlularına nasıl davrandığı ile yargılanmalıdır.” 




EK. 4: 14-04-2017 -  Prof. Ioanna Kuçuradi:  "Acı çekmemizin nedeni bilgisizlik!
‘Aydınlanma' ile ilgili olarak 18. yüzyılda çok önemli bir görüş getirmiş olan Kant, “aydınlanmayı, kişinin kendi iradesiyle düştüğü toyluk durumundan çıkması, bilmeye cesaret etmesi” olarak tanımlıyor. Günümüz dünyasındaki olayları düşünerek, aydınlanmayı “KİŞİnin belirli bir durumda EYLEMDE bulunurken, o konuyla ilgili BİLGİye ve ETİK DEĞER bilgisine dayanarak bunları YAPMASI” şeklinde dile getirmek istiyorum. ‘BİLGİ'den de, onu ortaya koyandan bağımsız bir nesnesi (hakkında olduğu bir şey) olan ÖNERMELERİ / YARGILARI anlıyorum. Böyle bir temele dayanarak düşünen, buna göre de kararlar veren ve eylemde bulunan kişiler de, olan biten hakkında enformasyon eksikliğinden yanlış yapabilirler. Ama böyle yapmayanlara oranla ÇOK DAHA AZ YANLIŞ YAPARLAR." 

EK. 5: 3-11-2019 -"Robotik sanal zekanın geldiği son nokta. Makina müthiş, becerilerinden anlaşılıyor ki yazılımında hiç bir şekilde insana zarar vermeyeceksin kodu işlenmiş.
Soruyorum üstün akıl bir gün spesifik olarak yalnızca tanımladıklarımı yok edeceksin derse...": https://twitter.com/ErtanOzyigit/status/1190862470212136961

"Bile bile yapmak konusu...." nasıl kontrol edilebilir?

Derleyen: A.Şükran Demiralp, İlk Derleme; 5 Şubat 2017