13 Eylül 2013 Cuma

Kurban Bayramı

 "Bayram"lar için...
 
Mayıs 2012'de yazılmış  http://bit.ly/17j0fHJ  linkinden alıntı: "Ulusal ölçekte yayın yapan TV kanallarının birisinde, kurban için getirildiği pazardan can havliyle kaçan bir danayı döverek kaçmamaya razı etmeye çalışan “insan”lar köylü ve eğitimsiz, bu sahneleri ana haberlerde –dana güreşi alt yazısı ve bir oyun havası eşliğinde- gösterirken neşeyle açıklamalar yapan spiker bütünlüğü idrak edememiş bir eğitimli kentlidir." VE....

8 Eylül 2013 Pazar

KAVRAMLARIN ÖNEMİ


                                  "Kavramlar bulanıksa, sadece eş sesler çıkarıyor olabiliriz."

3 Eylül 2013 Salı

DEMOKRASİ_Kavram Mutfağı İçin_1



DEMOKRASİ [ * ]
Not: Mavi yazılar link içerir.
Demokrasi, toplumdaki farklı bireylerle birlikte mutlu yaşayabilme / sorunları çözebilme sanatıdır.  

Birlikte mutlu yaşayabilmek için, toplumu oluşturan bireylerin varoluşsal farklılıklarını da gözardı etmemek gerekir. Yaşam alanı farklılığına uygun düzenlenemeyen bir birey için “demokrasi” nasıl bir anlam ifade edebilir?

Farklılıklar insanlar arasında, nörolojik, zihinsel, işitsel, görsel, ortopedik  vbg olabilir. Daha farklı baktığımızda, farklı öğrenme dereceleri, farklı inanışlar,… devam edip gidecektir. Farklı bireyler demokrasiden pay alabilmek, seslerini duyurabilmek için örgütlenmeli, farklılıklarını yazılı da mutlaka anlatabilmeli _B.Russell:Söz Uçar, Yazı Kalır”_ ve taleplerini birer politika belgesi    [ ** ]  olarak düzenleyebilmelidirler. Kaldı ki, örgütlenme tüm bireylerin demokratik sorun çözme araçlarındandır.  

Farklılıklar daha genel anlamda hayvan, insan, bitki, taş, toprak.. yaşam olarak adlandırdıklarımız bütünün farklı parçalarıdır. Bu farklı parçalar, özde birçok ortaklık içerirler. Bu nedenle, insanı, taşı, toprağı, ağaçları, hayvanları, aynı düzeyde değerlendirmeye çalışmak ve özen göstermek kendi varlığımıza özen göstermek ve korumaktan ayrı bir şey değildir.  İşte bu bilinç geliştikçe bütünün yararı korunabilir; farklılıklara göre düzenlenmiş  koşullamayan eğitim ile aklı, irfanı ve vicdanı hür, korkmayan ve korkutmayan insanlarla “çoğulcu demokrasi” mümkün olabilir. [ *** ]   

Mikro / makro düzeyler arasında bireysel farklılıklar hepimiz için geçerlidir. Bu farklılıkların varoluşsal ve çevresel etkileri anlaşıldıkça, farklı davranan insanlar doğru irdelenebilecek, yapısı nedeni ile uymayan görevleri üstlenmek zorunda bırakılmayacaklardır. Öyle ise demokrasi, aynı zamanda doğru işler için doğru kişileri seçebilen akıllar ile anlamına kavuşabilir. Aksi takdirde demokrasi “amaç” olmaktan birilerinin tek doğrularını gerçekleştirmek için “araç” olmaya; yani içi boşalmış ve etiketi kalmış bir şekle dönüşebilir.    






[ *]    :  Bu çalışma 20 Haziran 2013’de yapılan bir sanal beyin fırtınasında önerilmiştir.

[ ** ] :  Politika belgeleri(PB) hakkında: http://bit.ly/12gsNxO

Hayvan Hakları için oluşturulmuş PB : http://bit.ly/15uhB9u

İşitme engelliler için başlatılmış ve esas paydaşlar vazgeçtiği için yarım kalmış PB: http://bit.ly/XE0YNt

Tourette Sendromlular için başlatılacak ve tamamlanacak PB: http://bit.ly/19iB2mW

[ *** ]: Demokrasi için “olmazsa olmazlar” hakkında görüşler

 (Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji eki, 19-07- 2013):

Siyaset Bilimci Prof.Ersin Kalaycıoğlu: “Sınırsız itiraz hakkı yoksa, demokrasi de yok”,

Osman Bahadır: “Laiklik yoksa demokrasi de yoktur.” 


Fotoğraf: A.Şükran Demiralp, Mayıs 2013, Göztepe/İstanbul