Rev. 2 - 24 Aralık 2018
Ve, bu kitap - "Uçlarda Gezintiler" - dünyada kendi türü içinde bir ilk olabilir.
Kitap siparişi için: tourette.tik.tak.hip@gmail.com
Ve, bu kitap - "Uçlarda Gezintiler" - dünyada kendi türü içinde bir ilk olabilir.
Kitap siparişi için: tourette.tik.tak.hip@gmail.com
Uçlarda Gezintiler'den:
"Hoş geldin “Kağan”!
... bir Pazar günüydü. Doğum zamanım hesaplanana göre bir haftaya yakın gecikmişti. O gece uyandığımda, belden aşağım ıslaktı.
Annemim, ben doğarken neler yaşadığını anlatması aklıma geldi; “seni doğururken
suyum önceden geldi. Hastaneye ablam, (teyzem o zamanlar eşini hastanede
kaybedeli birkaç yıl olmuş ve doktorlara karşı güveni sarsılmış) göndermek
istemedi. Eve ebe çağırdık. Seni tam 8 saat sonra doğurabildim. Acıdan
bağırmama dayanamayıp sokaktan insanlar evin kapısını çalıyorlarmış, içeride ne
oluyor diye”
Kadın doğum doktoru, acil birşey olursa diye
ev telefonunu bize vermişti. Can hemen doktoru aradı, doktor bizi doğum
yapacağım hastaneye yönlendirdi. Benim de suyum önceden gelmişti. Doğum normal
gerçekleşecekti. Ancak, ek olarak sancı serumu verilecekti. Sancı serumu o an
için bir işkence, sonrası için de tam bir komediydi benim için. Kalçadan
iğneyle verilen serum öyle bir sancı yapıyordu ki, avazım çıktığınca
bağırıyordum: “imdat, doktorlar bana işkence yapıyorlar” ; sesimi doğumhanenin
üç kat aşağısından kayınvalidem duymuştu.
Ve öğleden sonra Kağan doğdu. Can da
doğumhaneye benimle girmişti. Doğum bittiğinde o benden daha bitap bir
haldeydi.
Kağan oldukça iyi görünüyordu. Çok keyifli bir
duyguydu anne olmak. Ertesi gün eve döndük. Ben emzirebiliyordum. Bir hafta
içinde kafasını dimdik tutabiliyordu. Hemşire olan karşı komşumuz çok
şaşırmıştı.
Kağan’ın bebeklik süreci
Karyolasına elini uzattınca tutabileceği bir
halka asmıştım. Nerdeyse gözlerinin açılmasıyla o halkayı tutması aynı zamanda
oldu. Hareketli kıpır kıpır bir bebekti.
Ama benim için bu bu hareketlilik normaldi. Ben de kendimi bildim bileli
hareketli olduğum için sakin bebek gördüğümde “acaba rahatsız mı?” diye
düşünürüm. Annem, yakınlarım benim bebekliğim için çok hareketli ve sonrası
için “düz duvara tırmanan”, “telaşlı, merdivenlerden inerken kendini aşağıya bırakıveren”, Can için de kayınvalidem “yerinde duramaz,
sıkılır” diye sözettiklerinden bizim normalimizin ”bu” olduğuna karar
vermiştim. Ayrıca, düzgün aralıklarla kontrole götürdüğümüz çocuk doktoru da
gelişiminden çok memnundu.
Karşı komşumuz, annem, babam, eşimin annesi ve
anneannesi, halası, herkes Kağan’ı neşeli ve hareketli olarak
değerlendiriyorlardı. Karşı komşumuz Kağan’ın bebek olmasına rağmen duygulardan
çok çabuk etkilendiğini, kendi içindeki sesindeki hüzünü Kağan’ın farkettiğini,
Kağan 4 - 5 aylıkken, söylemişti. Yine o zamanlar, Can’la aramızda geçen bir
tartışma sırasında, Can’ın sesi yükselince iç çeke çeke uzun süre ağladığını
hatırlıyorum. Kağan’la bebeğiyle oynayan küçük bir kız gibi oynuyor, ona
saatlerce şarkılar söylüyordum. Can da Kağan’ı saatlerce kucağında gezdiriyor,
hoplatarak, zıplatarak oyalıyordu. Şarkılar, sesler ve hareket üçümüzü de çok
eğlendiriyordu.
Kağan’ın 6 - 7 aylıkken anneannesinin evinde
duvar saatinin her yarım saat ve saat başı çalma sesinin aynısını taklit
ederdi:
-
Dannn, dannn, dannnn, …
Dedesinin komik bir şekilde söylediği “Bir
sağa bir sola dön Timur ağa” şarkısını kahkahalar atarak dinlerdi.
1,5 yaş civarı mutfakta kırılan cam kabın sesine salondan verdiği
tepki:
-
Kö nö nö nö nönnnn
- 1 - 1.5 yaşlarında, o zamanın
ilk kişisel bilgisayarlarından olan .... bizim kullanışımıza dikkat ederek
öğrenmiş, değişik sesler çıkaran denemeler yapıyordu....."
Aşağıda “aşırılıklar”dan Tourette Sendromu ile ilgili tanımlar ve
04 - 06 - 2012
Tourette Sendromu: Farklılıkları Anlayabilmek_2: Demokratik Eğitim Sistemi ve Yaşam İçin
Farklılıklara göre düzenlen(e)meyen “katı sistemler”, uyanlar / uyabilenler ve uymayanlar / uyamayanlar gibi
İKİLİ MANTIK SİSTEMİ içinde sıkışıp kalır. Uymayan / uyamayanlar elenmeye çalışılır.
İKİLİ MANTIK SİSTEMİ içinde sıkışıp kalır. Uymayan / uyamayanlar elenmeye çalışılır.
Normal ve aşırı tanımları sadece “iki uç” değil, arada bir çok bulanık durumu tanımlar. Her ortalama birey nasıl birbirinden çok farklı ise, ortalamadan farklı her birey de birbirinden çok farklıdır. Zaman zaman “ortalama” ve “aşırı” davranan bireyler birbirine yakın özellikler gösterebilir ve rol değişimi de yaşayabilirler.
Aşırılıklara bir örnek olarak Tourette Sendromu (TS) [*] gösterilebilir. TS’de en zorlayan konu, TS'liye zorla öğretmeye, ve ona zorla yaptırmaya çalışmaktır. Gerçekte herhangi birimizi zorlayan konu da budur. “Esnek sistemler” her bireyin yeteneklerini keşfedebilmesine yardımcı olabilir. Baskıyla asla öğrenemeyen TS’li kendi isteyince harikalar yaratabilir. Çoğu zaman aşırılık, AŞIRI YARATICILIĞI da yanında taşır.
Bir örnek: Samuel Johson_ TS'li_ İngiliz şair, yazar, sözlükbilimci
Bir örnek: Samuel Johson_ TS'li_ İngiliz şair, yazar, sözlükbilimci
Aşırılıklar, genel olarak bu özelliği taşıyan bireyi, taşımayanlara göre toplumda farklı kılabilir. Farklı bireylerin toplumdan soyutlanmaması ve herbirimizin mutluluğu için “bilgi” en önemli ihtiyaçlardandır. "Bilgi" için farklılıklar”la ilgili, gerçek yaşam öykülerinin bilimsel olarak ele alındığı örnekler:
· Oliver Sacks’ın kitaplarında, diğer bir çok nörolojik öykünün yanısıra, Tourette’li yetenekli bir cerrah, hafta sonları olağanüstü doğaçlamalarıyla bateri çalan bir muhasebeci ve İngiliz Royal Müzik akademisine kabul edilmiş bir piyanistin nörolojik öyküleri de anlatılır.
· Gökçe Esen'in“Uçlarda Gezintiler”de de, Oliver Sacks’ın öykülerinden yola çıkılarak TS’li olduğu anlaşılan yetenekli bir müzisyenin ülkemizdeki eğitim ve yaşam serüvenleri, muhtemelen TS’li babası ve, muhtemelen hiperaktif ve takıntılı annesi ile yaşantıları, annesinin anlatımı ile irdelenir.
Genel olarak “bilmeye ve anlamaya çalışmak” [**] azınlıkları ve onların haklarını da içinde barındıran demokratik sistemin anlamına oturmasını; doğru işlemesini; sorunlarımızı çözebilmemizi sağlayacaktır.
[*]Tourette Sendromu, OLIVER SACKS’a göre, her toplumda, her ırkta yaklaşık bin kişiden birinde görülebilir.
[**] Tınaz Titiz: “İhtiyacımız olan sükunet, farklılıkları yok ederek birlik sağlamaya çalışmak yerine, bunların ayrılmaz bütünlüğünü anlamaya çalışmakta yatmaktadır.”
Saygılarımla,
A.Şükran Demiralp
Teşekkür ederim:
Işık ve Ferruh Görker: http://pankitap.com/
M.Tınaz Titiz: http://tinaztitiz.com/english/
Oliver Sacks ve Kate Edgar: http://www.oliversacks.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder