İrdelemeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
İrdelemeler etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

16 Ocak 2019 Çarşamba

KENDİMİZİ NASIL YÖNETEBİLİRİZ?

Eğitimin kendisi sürekli tekrarlardan oluşmayacak; beynimizde otomatik yankılanan seslere, görüntülere dönüşmeyecek. Önce kendimize nesnel bakabilecek bilgi ve cesareti bize verebilecek; biz neden böyleyiz?
Vs....




Bastırmak / kışkırtmak yerine yönetmeyi nasıl öğrenebiliriz?


Derleyen: A.Şükran Demiralp, 16 Ocak 2019

Ekleme - 10 Ekim 2019; İnternetteki Bilimsel Makalelerden Özet:
 .  Yoğun duyguların kontrol edilmesi
. Yıkıcı davranışların azaltılması
. İlişkilerin geliştirilmesi
. Bizim ve başkalarının yanlış algılarını ve başkalarıyla etkileşime giren sorunları algılayan temel inanç ve davranışları tanımlamaya ve değiştirmeye yardımcı olunması
. Çeşitli ruh hali ve kaygı semptomlarının azaltılması


Derleyen: A.Şükran Demiralp, 
10 Ekim 2019

25 Haziran 2018 Pazartesi

POPÜLER KÜLTÜR; PROPAGANDA, REKLAMLAR

ÖZET:
(1-) Körü körüne bağlandığımız şeylerle,  ne yaparsa yapsın; "üzerine toz kondurmadığımız" kişilerle kurduğumuz bağlantı sağlıklı olamıyor. Ama ne üzücüdür ki popüler kültür aracı reklamlar şeyleri satmak, kişileri bizlere benimsetmek için kendi varlığının ötesinde bir anlam yükleyerek aktarım yapmak için.

(2) Propagandalar kutuplaşmaları körüklemek; kolay yönlendirebilir ve kolay isyan ettirilebilir, sürekli duyguları ön planda kitleler yaratmak için kullanılabiliyor.



Tasarım: A.Şükran Demiralp


GİRİŞ
“Bütün sanatlar, en yüce sanat olan ‘Yaşama Sanatına’ hizmet etmelidir.” BERTOLD BRECHT, 1954. (Çalışma günlüklerini tuttuğu notlarından, makalelerinden ve diyaloglarından yapılan “Edebiyat ve Sanat Yazıları” kitabından…)



Kaynak: 

A.Şükran Demiralp: Öyle ise, GERÇEK SANAT popüler kültürün = propagandaların bir aracı asla olAmaz. Aynen GERÇEK BİLİM GİBİ. GİRİŞ bölümü 28 Temmuz 2018'de eklendi. (Eklemeler genel olarak devam edecek...)

PROPAGANDA NEDİR?
Çok sayıda insanın düşünce ve davranışlarını etkilemek amacını taşıyan önceden planlanmış bir mesajlar bütünüdür. Propaganda tarafsız bilgi sağlama yerine, en temelde kendi kitlesini etkileyecek bilgiyi sunar. Vikipedi

Propagandanın özünde sürekli tekrarlar vardır; reklamlar aracılığı ile beyin yıkama, koşullama.


PROPAGANDA ARACI REKLAMLAR  BİZE NELER YAPAR?

Bir şeye; bir kişiye / bir eşyaya, "...kendi varlığının ötesinde bir anlam yüklenerek aktarım yapılırsa, o şey yavaş yavaş gerçek dünyadan kopar bilinç dışının sembolik evrenine doğru ilerler. Orada efsaneleşir, tanrılaşır, büyülü, tılsımlı güçlere kavuşur ve sonra da reklam karelerinden çıkıp sahnelerde, mitinglerde (kişi), mağaza raflarında (eşya) vb yerlerini alarak yine bize geriye döner. "
Tarık Emre Yıldırım

  • Bir tür düşünsel dizge olup çıkar sonunda. Her şeyi kendi diliyle açıklar. Dünyayı yorumlar.
  • Tüketimi demokrasinin yerine geçen bir şeye dönüştürmüştür... Toplumda demokratik olmayan her şeyi örtbas etmeye, bu eksikliklerin bedelini ödemeye de yardım eder. Üstelik dünyanın geri kalan kesiminde yer alan olayları da gözlerden siler.
  • Her birimize bir nesne daha satın alarak kendimizi veya yaşamlarımızı değiştirmemiz önerilir. O nesnenin bizi bir bakıma zenginleştireceğine inandırmak ister. Ancak, örn. ölüm, terör gibi olaylar ile aynı sayfaya konmaları / birbirinden ayrılmaması- bütün bunlar aynı kültürün işidir.
  • Dünyayı yorumlayışı ile dünyanın aslında içinde bulunduğu durum arasındaki uyuşmazlık apaçık ortadadır. Bu uyuşmazlık zaman zaman haber öyküleri yayımlanan renkli dergilerde açıkça görülür. Böylesi bir uyuşmazlığın yarattığı sarsıntı oldukça büyüktür.
  • Gösterilen iki dünyanın bir arada gerçekten var olmalarından değil bunları alt alta koyan kültürün aldırmazlığından geliyor bu sarsıntı. Bu uyuşmazlığın yan yana istenerek getirilmediği söylenebilir (mi?)...


Döngüler?

Ancak seçime 3 kala, 

Çıktı matematik ve mantık tekraarr piyasaya, 

Daha önceleri nerelerdeydiniz?

Yollarda kaldı gözlerimiz!

Hani soruna götüren yolla çözüm olmazdı?

Hani hep aynı şeyleri deneyen akıllı olamazdı?
Bu paylaşımlarda "Beğen"i tıkladınız,
"Beğen"diğinizi de paylaştınız!
Bu böyle zincirleme gitti!
Ama saadet getiremedi?
Bir gaz kütlesinin hareketlerini bilir misiniz?
Belirli ve belli kanunlara uygun biçimde davranır!
Başkalarına "sürü" derken, 
Yani, kısaca, siz, biz, ...
Hangi sürüdeniz?
Dokunulmaz başka başka.. 
Kalıplarımız nelerdir?
Beni kategorize etme,
Beni sürüleştirme..
Ben tipik bir x burcu insanı değilim!
Ben tipik bir "şu" / "bu " değilim!
Ben parmak izim gibi farklı bir bireyim!
"Ben"i sürüleştiren kim? 
Yine ben miyim?
Korkularım, dürtülerim, kör inançlarım..
Benim aklımla kontrol edemediklerim..
Anlayamadığım bilimsel akıl!
Ama tükettiğim bilimin yan ürünü olan,
Akılsızca tüketildiğinde,
Teknoloji denilen tek dişi kalmış canavar?
Şimdi, gerçekten kalıpları(nı) gözden geçiren kaç kişi var? 
A.Şükran Demiralp
 13/3/2015

Derleyen: A.Şükran Demiralp, 26 Haziran 2018

18 Haziran 2012 Pazartesi

Farklılıkları Anlayabilmek_1

Makyaj
Fotoğraflar : Mehmet Demiralp & A Şükran Demiralp
Kurgu : A.Şükran Demiralp










OLIVER SACKS'ın "KARISINI ŞAPKA SANAN ADAM" kitabı içinde "GÖZLER SAĞA" öyküsünden:

" Bayan S., altmışlı yaşlarda zeki bir kadındır. (kısa filmden kesitlerde 47 yaşında bir kadın canlandırdı) Beyninin sağ yarımküresinin arka ve iç bölümlerini etkileyen ağır bir ivme geçirmiştir. Buna rağmen zekasını ve mizah yeteneğini mükemmel bir şekilde korumayı başarmıştır. Ancak bedeni ve dış dünya ile ilgili sol kavramını tamamıyla kaybetmiştir. Bazen yüzünün sağ tarafına makyaj yapar, ruj sürer bu arada sol tarafını ihmal eder. Bu durumu tedavi etmek neredeyse imkansızdır. Çünkü bu durumda bir kişinin dikkati başka tarafa çekilemez. Tek taraflı dikkat eksikliği! Üstelik, kişi durumunda bir yanlışlık olduğunu da farketmez. Konuyu düşünce düzeyinde algılayabilir ve güler. Ama doğrudan bilmesi imkansızdır."



Oğuz Demiralp: "Başkalarının dünyayı nasıl algıladığını merak etmeden, sadece kendi algılarımızla değerlendirmek, dünyayı, başkalarını ve kendimizi algılamamızın önündeki en büyük engeldir." 

VARYASYONLAR:
 Sol tarafı algılayamayan biri için bir varsayım: 
Vidyoyu izleyebilirsiniz 
Kurgu: A.Şükran Demiralp,
Kamera: Mehmet Demiralp,
Klavye: Oğuz Demiralp
     
  
 

23 Haziran 2012


Farklılıkları Anlayabilmek_1:
Hepimizin Mutlu Yaşayabilmesi İçin


Profesör Doktor, Nörolog, Oliver Sacks,“Karısını Şapka Sanan Adam” kitabında, birbirinden ilginç öykülerle farklı algılamaları ve nedenlerini bilimsel olarak ve hemen hepimizin anlayabileceği şekilde  irdeliyor.

Bu öykülerin içinden “Gözler Sağa” için neden öyle davrandığını bilmeden dış görüntülerini görür görmez yadırgayabileceğimiz durumlara çok açık bir örnek diyebiliriz. “Hiçbir şey göründüğü gibi değildir”.

Bu kitaptaki öyküler bilginin önemini gözler önüne koyuyor; “Neden öyle davranıyor(uz)?” sorusunu sorabilmemizi, kök nedenlerine inebilmemizi sağlıyor.. Bunun için 2006’da tamamen amatör olarak çektiğimiz kısa filmden kesitleri sizlerle paylaştım.


Bilimsel düşünce toplumsal yaşama girebilir. Böylece, olayların görüntüleri ile yetinmeden ve peşin hükümler vermeden, nedenleri  sorgulanabilir. Bu sayede, hepimiz daha mutlu, özgür bireyler olabiliriz. Bu konuda sanat ve bilim, birbirlerine, aslında bizlere daha çok yardımcı olabilir.

“Gözler Sağa”dan ben aşağıdaki sonuçlara ulaştım:
·       Bizim için tuhaf olan “O”nun için normal olabilir; Yarım bazıları için bütün olabilir.
·       Kişi, kendisi için problem yaratan durumu iyi tanımlayabilirse / tanımlamasına yardımcı olunabilirse, yaşamını kolaylaştıracak “kendi çözümünü” bulabilir; dönen sandalye gibi (Bknz. “Karısını Şapka Sanan Adam; Gözler Sağa”).
·       Bize göre eksik olan algının; “Gözler Sağa”da kadının sol tarafını algılayamaması gibi, “O” farkında değilse, biz bu durumu bildiğimizde, kişiyi anlayabiliriz ve onu rahatsız etmeyiz. Bknz,”Gözler Sağa”: Oliver Sacks’ın bayan S.’nin sol tarafını algılaması için yaptığı deneme.

Saygılarımla,

A.Şükran Demiralp