25 Temmuz 2019 Perşembe

Hangi İlaçlar Terletir?




Terleten İlaçlar:
  • Aspirin
  • Parasetamol 
  • İnsülin
  • Oral antidiabetikler
  • Antiemetikler
Kaynak: Dr. Tuncay Filiz

Aspirin, Parasetamol, İnsülin, Oral antidiabetikler genel olarak az çok bilindiği için, en azından benim daha az bilindiğini sandığım antiemetik ilaçlar hakkında genel bilgileri aşağıda derledim. Bu ilaçlar bir çok alanda kullanılan farklı türleri de içeriyor. Basit olarak emetik kusturucu madde / ilaç anlamında, antiemetik ise kusma ve bulantıyı önlemek için kullanılan ilaç anlamında. Aşağıdaki tablolarda görebileceğimiz gibi, kusma ve bulantıya iyi gelebilen ilaçlar aslında başka amaçlar için de kullanılabiliyor. Belki de siz bunlardan en az birini kullanıyor da olabilirsiniz. Bu durum bir konuyu hemen akla getirebilir; kusmayı gerektirecek durumlarda antiemetik ilaç kullanımı konusu? 


ANTİEMETİK İLAÇLARIN SINIFLANDIRILMASI; İKİ FARKLI KAYNAK:

(1):




(2):
*Farmakolojik etki kalıplarına göre antiemetik ilaçlar beş grup halinde incelenir:
• Tropan alkaloitleri-Parasempatolitikler 
• H1 -Antihistaminikler 
• Nöroleptikler-Antidopaminerjikler -Fenotiyazinler - Benzamit ve benzimidazolon türevleri 
• 5-Hidroksitriptamin (serotonin) antagonistleri 
• Vitamin B6 (piridoksin hidroklorür)
Kaynak: 
https://acikders.ankara.edu.tr/pluginfile.php/42648/mod_resource/content/0/Emetik%20ve%20Antiemetikler.pdf

ÖNEMLİ: Bu sınıflama içine giren her ilaç herkesi terletir denilemiyor. Bir örnek: Bir arkadaşımız, sanırım bir tür nöroleptik kullanımında terlerken ilaç değiştirilince diğerinde terlemesi kesilmiş. Elbette ilacın değiştirilmesi konusuna ilacı yazan uzmanla karar vermek gerekiyor. (İlacın doğrudan etkisi, terletme yan etkisinden daha fazla olabilir? vb...)

Sorulara göre derleme genişleyebilir.

Derleyen: A.Şükran Demiralp, 26 Temmuz 2019

24 Temmuz 2019 Çarşamba

İLAÇ – İLAÇ, HASTA - HEKİM, HASTA - HASTA, HEKİM – HEKİM ETKİLEŞİMLERİ ...


Bir öykü: Alerji, romatizma gibi sıkıntıları nedeni ile ilaç kullanan (Kortizon + İmuran+ 6 ayda bir kemoterapi), bronşiti, sigara kullanım geçmişi ve birinci dereceden akrabasında akciğer kanserinden ölüm öyküsü olan bir hasta, akciğer kanserine yakalanınca yoğun kemoterapi tedavisi başlıyor. 3 ay civarında aralıklı kemoterapilerden sonra yapılan tetkik ve tahliller sonucu ilk etap tedavinin yanlış planlandığı söylenip hastaya yeni bir ilaç kombinasyonu ile kemoterapi uygulanıyor. Tetkik ve tahlil sürecinde hastanın kan değerlerinin düştüğü; trombosit (kanın pıhtılaşmasını sağlayan) sayısında azalma, kan gazlarında düşüş ve tedavinin beklenen yararı ile çelişen diğer durumlar ortaya çıkıyor.

Hastanın öyküsünü bilen, rutin ilaçlarını aldığı komşusu eczacı İmuran ve Kortizon kullanımının hala devam ediyor olmasından şüphelenip tanıdığı doktorlara danışarak normalde bu ilaçların kanser tanısı ile sonlandırılması gerektiğini söylüyor. Hastanın aklı iyice karışıyor. Kanser deneyimi yaşamış ve eşi de bir bağışıklık sistemi hastalığı olan Behçet hastalığı dolaysıyla İmuran kullanan yakınına danışıyor. Bu yakını eşinin durumunu ve ilaçlarını da yakından izlediği için İmuran’ın bağışıklık sistemini BASKILAYAN (zayıflatan) bir ilaç olduğunun bilincinde: “KANSER de bağışıklık sistemi zayıflığı ile ilgili; bu durumda hem kanser, hem de Imuran + Kortizon kullanımının devamı gözden kaçmış bir durum olabilir mi?” diye düşünerek akciğerler konusunda bir uzmana danışıyor. Uzman: “Haklısınız. Imuran ve kortizon vücudun kansere karşı savaşını zayıflatan ilaçlardır. Ama alması gerekiyorsa yapacak şey yok. Doktorun bilmesi yeterli “ diyor.

SONUÇ:  Hasta doktoruyla konuşuyor. Bu hastanın koşullarında Imuran ve Kortizon kullanımı sonlandırılıyor. Kemoterapi devam ediyor.

ÖNEMLİ: Her hastanın koşulları kendine özeldir. Yeni ilaç kullanımının planlandığı aşamalarda halen kullanmakta olduğumuz ilaçları da uzmanlara mutlaka hatırlatalım.

Başka neler yapılabilir? 

A.Şükran Demiralp, 24 Temmuz 2019

19 Temmuz 2019 Cuma

Biz mi seçiyoruz?


Gen – Çevre Etkileşimleri

Seçimlerimiz ne kadar bireysel olabilir? Bunun bilincinde olursak neleri değiştirebiliriz?
Aşağıda bulduğum - derlediğim bilgileri gözden geçirerek anlamaya çalışıyorum.
Devam edecek...
A.Şükran Demiralp, 19 Temmuz 2019

(1): "Hayattaki Yanlış Seçimleriniz DNA Yoluyla Gelecek Nesillere Aktarılabilir
Yeni araştırmalar ilk defa, zayıf yaşam tarzımızın çevresel stres etkenlerinin ve travma izlerinin DNA boyunca gelecek nesillere aktarılabildiğini, potansiyel olarak çocuklarımızı zihinsel rahatsızlıklara ve obeziteye karşı daha eğilimli hale getirdiğini gösterdi.

Bilim adamları, kıtlık gibi önemli travmatik olayların izlerinin bir sonraki jenerasyonlara aktarılabildiğini zaten biliyordu; fakat ilk kez mekanizmayı onu gerçekleştiren şeyle beraber gözlemleyebildiler ve daha öncesinde kabul edilenin aksine yavrularımız için genetik olarak temiz bir sayfa açılmıyor.
DNA'mız devamlı olarak epigenom olarak bildiğimiz şey boyunca çevremiz tarafından değişime uğrar. Temelde epigenetik değişiklikler, DNA'mızdaki hangi genlerin yaşamımız boyunca kullanılıp hangilerinin kullanılmayacağına etki eden değişikliklerdir. Bu durum, sağlığımız üzerinde oldukça derin bir etkiye sahip oldukları anlamına gelir. Fakat bunun öncesinde, bilim insanları tüm bu epigenetik değişimlerin (diyet ve stres seviyelerimiz gibi şeylere etki eden) sperm ve yumurta hücreleri boyunca aktarılamadığını ve her bir jenerasyonun hayata temiz bir sayfa ile başladığını düşünüyordu.
“Tüm jenerasyonlardaki bilginin, yeni döllenmiş yumurtanın gelişimini düzenlemek için daha fazla bilgi eklenmeden önce sıfırlanması gerekmektedir. Bu, bir bilgisayar diskini yeni veriler eklemeden önce temizlemeye benzer,” Azim Surani, Cambridge Üniversitesi, araştırmaya öncülük eden kişi.
Ekibin insanlardaki bu epigenetik silme sürecini tanımlaması ilk defa mümkün oldu ve bu çevresel değişikliklerin tamamında temiz bir sayfanın açılamayacağı gösterildi. Aslında araştırma, DNA'nın yaklaşık %5'inin yeniden programlamaya karşı direnç gösterdiğini ve hatalarımızın bir sonraki jenerasyona aktarıldığını ortaya çıkardı.
Araştırmacılara göre, bu silinmeye karşı dirençli genler özellikle beyin hücrelerinde aktif durumdalar ve şizofreni, obezite ve metabolik bozukluklar gibi koşullar ile de bağlantılılar.
“Çalışmamız bize, bir sonraki jenerasyona aktarılmasa da potansiyel olarak gelecekteki jenerasyonlara aktarılabilecek epigenetik bilginin potansiyel genom bölgelerinin iyi bir kaynağını verdi.” Walfred Tang, Çalışmanın başyazarı. “Şunu biliyoruz ki bu bölgelerin bazıları farelerdekiyle aynı, bu durum bize onların işlevini incelemek için büyük bir fırsat sağlayabilir.”
Cell dergisinde yayımlanan araştırma, bize iyi genlerin sağlıklı çocukları sağlamak için yeterli olmadığını gösterdi. (DNA'mızı sağlıklı bir şekilde korumamız gerektiğini de...)
Hala tam olarak neyi aktarıp neyi aktaramayacağımız hakkında öğrenmemiz gereken çok şey var ve ekip şu sıralar bu çevresel değişikliklerin birden fazla jenerasyona miras bırakılıp bırakılamayacağı üzerinde çalışmalarını sürdürüyor."
Kaynak: Biyoloji - 08 Haziran 2015
Betül Cansu, Fizikist: Bu yazı, http://www.sciencealert.com/new-evidence-suggests-you-can-p… adresinde yer alan yazının çevirisine dayanmaktadır.


(2): “Epigenetics: The Science of Change”   

(3): Epigenetik fenomen, özellikle canlıların embriyodan yetişkin bireye doğru ilerleyen gelişim sürecinde gözlemlenen, hücre farklılaşmaları sırasında ortaya çıkan gen ifadesindeki değişikliklerde önemli rol oynamaktadır.

Epigenomik, epigenetik ve genom bilimlerinin heyecan verici yeni bir dalıdır ve tek bir genden çok daha büyük bir alanda, yani tüm genom çapında, meydana gelen epigenetik modifikasyonları inceler.


(4): "3.       Çevresel etkenler ağırlık mı? Öyleyse, çevresel etkenler herkes için geçerli ve diğer her şeyle (1, 2 dahil) etkileşimli değil mi?"

11 Temmuz 2019 Perşembe

Sürekli İlaç Kullanımında Ortaya Çıkabilecek Etkiler

Sinüzit ve başağrısı nedeni ile, gerekli doktor kontrollerini yaptırmadan, sürekli ağrı kesici kullanan bir arkadaşımızda, ağrı kesici kullanımına da bağlı olabilen kronik böbrek rahatsızlığı başlıyor. 

Bir diğer arkadaşımızda, bel ağrıları nedeni ile kullandığı ağrı kesiciler midesine dokunduğu için sürekli mide koruma hapı almasına bağlı yoğun kemik kaybı seyrediyor. Neredeyse sırtındaki tüm omurlara, kemik ve kıkırdak kaybı nedeni ile ameliyatla platin takılıyor.

Antipsikotik, antidepresan ve sakinleştiriciler genelde iştah açar. Uyku hali oluşturur. 

İlacın olası yan etkilerini doktorunuzla konuşmaktan, ilaç prospektüslerini okumaktan korkmayınız; bir çok kişinin deneyimini içerir. Okurken yan etkiler herkeste aynen olacak diye bir beklentiye girmeyiniz. Genetik geçmişimiz; ailemizde geçmişte ve şimdi yaşanan genetik ağırlığı da olan hastalıklar yan etki mekanizmasını etkileyebilir. Buna bağlı kan testlerini yaptırmanız gerekebilir. Örneğin aşırı kilo artışı söz konusu ise, kan şekerinize baktırmanızı doktorunuz isteyebilir vb...

Unutmayalım, ilaca olan inanç da etki mekanizmasını etkileyebiliyor: 
https://asukrandemiralp1.blogspot.com/2019/05/plasebo-ve-nosebo-etkileri.html.

"Tıp sadece ilaç vermekten ibaret oldukça, zeka ya da düşünceye çok az yer kalır": 
http://asukrandemiralp2.blogspot.com/2016/12/hastalklarla-uzlasma.html

Derleyen: A.Şükran Demiralp, 11 Temmuz 2019




1 Temmuz 2019 Pazartesi

BİLİMİ ve KENDİMİZİ ANLAYABİLMEK; Nasıl?





TS / Tik Bozukluğu tanılarını almış olduğunu varsaydığımız onlarca arkadaşlarımıza: “Sizde KOPROLALİ veya İRADE DIŞI KÜFÜRLER ve MÜSTEHCEN KONUŞMALAR ne sıklıkta?diye sorduk. Yanıt sadece 7 kişiden geldi: 6 kişi hemen her gün KOPROLALİ yaşıyor, bir kişide ise hiç yok. Kişi sayısı az olunca, gerçeğe yaklaşma olasılığımız düşüyor. 


İlgili linkler: 

https://asukrandemiralp2.blogspot.com/2017/07/tourette-sendromu-ve-tikler.html

https://asukrandemiralp1.blogspot.com/2012/09/tumevarm-tumdengelim-akl-sezgi-kaos-ve.html

http://asukrandemiralp2.blogspot.com/2016/11/arastirma-hastasi-ve-tourette-sendromu.html

Derleyen: A.Şükran Demiralp, 1 Temmuz 2019