Paralellik dikkat çekici:
28 Mart 2013 Perşembe
13 Şubat 2013 Çarşamba
Sorun Çözme Kabiliyeti ve Özgür Öğrenme Örnekleri
Sorun Çözme Kabiliyeti için: TIKLAYINIZ
Beyaz Nokta Soruları için: TIKLAYINIZ
SUMMERHİLL OKULU için: TIKLAYINIZ
Aşağıdaki katkının sahibi bir genç arkadaşımız da yapabilir:
"Sorgulama ve Yaratıcılık bana aittir. Bir başkası bu özel duruma not veremez.“
Sunumu indirmek isterseniz tıklayınız: http://www.beyaznokta.org.tr/oku.php?id=368
27 Ocak 2013 Pazar
İşitme Engelliler Politika Belgesi Oluşturabilmek İçin gönüllülere çağrı
26/01/2013
İşitme Engelliler Politika Belgesi (PB) Oluşturabilmek için katılımcılar arıyoruz!
İE’li / diğer özellikli herhangi birilerinin ortak sorunları için farklılıklarımızı anlayabilmemiz ve dayanışabilmemiz her birimizin mutluluğu içindir.
Gönüllülerden istenen birinci iş, aşağıdaki dizini zenginleştirmek. Katkı sağlamak isterseniz iletişim: benekdum@yahoo.com
Saygılarımla,
Gönüllülerden istenen birinci iş, aşağıdaki dizini zenginleştirmek. Katkı sağlamak isterseniz iletişim: benekdum@yahoo.com
Saygılarımla,
A.Şükran Demiralp
"İE için bir Politika Dokümanı (PD) olsaydı, içinde hangi sorulara cevaplar bulunmasını isterdiniz?"
Dizin önerisi
1. Giriş veİE’in mevcut durumlarının analizi, kısa istatistikler ve referans istatistiklerle karşılaştırmalar
1. Engelli tanımı
2. Türkiyede yaklaşık kaç İE’li var?
1. Doğuştan İE’li sayısı?
2. Doğum sonrası İE’li sayısı
3. Yurt dışında gelişmiş ülkelerde bu sayı kaçtır?
4. İE’nin genel nüfusa oranı değişik ülkelerde nasıl?
5. E’ler içinde İE’ler ne kadar?
2. Amaç, misyon (iddia), değerler
1. Amaç
2. Misyon (iddia)
3. Öz-değerler
3. Etkinlerin belirlenmesi için araçlar
1. Medyada
1. Ulusal basinda
2. Yerel basinda
3. Ulusal radyo ve TVlerde
4. Yerel radyo ve TVlerde
5. Dergilerde
1. Meslek örgütlerinin
2. Ticari amaçlıların
2. Politikada
1. Siyasi partilerde
2. Diğer siyasal örgütlenmelerde
3. İş yaşamında
4. Meslek örgütlerinde
5. STK'nda
1. Yurt içinde
2. Yurtdışıörgütlenmelerde
6. Bürokraside
1. Sivil kesimde
2. Askeri kesimde
7. Sanat yaşamında
8. Yerel yönetimler
1. Belediyeler
2. İl özel idareleri
4. Uluslararası İE örgütlerinin desteklerinin sağlanması için araçlar
1. Uluslararası İE örgütlerinin bilinmesi
2. Uluslararası İE örgütleri ile temaslar kurulmasi
5. Etkinlerin etkilenmesi için araçlar
1. Mesaj üretimi
2. Mesaj iletim kanallari
1. Belirlenmesi
2. İşlerlik düzeyi belirlenmesi
3. İşlerliği olanlara mesaj iletimi
3. Yaratıcı etkileme yöntemleri geliştirilmesi
4. Mevcut fakat tarafimızdan bilinmeyen yöntemlerin tesbiti
5. Etkinlerin birbirlerini etkilemeleri için yöntem belirleme
6. İE’in korunması için çözüm araçları üretimi
1. Finansal destek sağlama
2. İE haklarının, haklar bütününün parçası olduğu bilincinin geliştirilmesi
3. Engelli-engelsiz ayrımının yersizliği (eko-sistem bütünlüğü)
4. İE örgütleri arası dayanışma ortamının oluşturulması
1. Amaç ve yöntem dağınıklığının analizi ve sergilenmesi
2. İE örgütler arası Ağ Temelli Yapılanma (ATY) pratiklerinin geliştirilmesi
5. Taahhüt sistemleri geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması
7. Bu Politika Belgesi'nin hayata geçirilmesi için bir sekreterya oluşturulması
8. Bu Politika Belgesi'nin İE konusu ile ilgili kurumlara iletilerek, her bir maddesinin altında bırakılan boşluklara, o kurumun / kişinin somut görüşlerinin yazılıolarak ifade edilmesinin istenilmesi
9. Bilgi merkezi oluşturulması
10. Bütünleşik yaklaşım ve çözüm araçları pastası gibi temel sorun çözme yaklaşımlarının yerel ve merkezi idarelere benimsetilmesi
7. Haklar
1. İE’liler yasası
1. İE’liler yasası
2. Eğitim
1. Eğitimde engelli-engelsiz ayrımının ortadan kaldırılması
2. İşaret dilinin seçmeli ders olarak konulması
3. İstihdam
4. Sağlık,
1. Genel Sağlık Sigortası?
2.Teknik Yardım ve Cihazlar
5. İletişim
1. İşaret Dili’nin değişik kurumlarda yaygınlaştırılması
2. Filimlerde,TV’lerde alt yazı uygulamaları
30 Aralık 2012 Pazar
25 Aralık 2012 Salı
Lafonten’den Masallar ve Teknoloji Çağımız, 26-12-2012
11-12-2012
Lafonten’den Masallar ve
Teknoloji Çağımız
“Bir gün Leylek ile Tilki yemekte buluşurlar. Tilki
davet etmiştir. Nefis yemeği tabakta sunar. Leylek çok aç, ama ne çareL Uzun gagası ile tabaktan nasıl yesin? Aç kalkar
yemekten ve …”
Teknolojinin
çok geliştiğini iddia ettiğimiz günümüzde, işitme engelli vatandaşlarımız alt
yazısı olmayan TV programlarını, filmleri, tiyatroları _tiyatro
sahnesinde ekrana yazı çıkartılabilir sanırım / işaret dili kullanabilirler_
izleyemiyorlar. Leyleğin imrenip de tabaktan çorba içememesini izler gibi, bazılarımız umursamadan izliyoruz bu gibi durumları, bazılarımızın ise görme alanı dışında kalabiliyor.
Bu durumdan sadece işitme engeli olmayanlar sorumlu olamaz. Farklılıkları olan arkadaşlarımızın çoğunluğu da diğer farklı insanlara kızmadan, "Nasıl daha iyi iletişim kurabiliriz"i düşünmeleri gerekiyor. Toplumdaki diğer herhangibirimiz gibi.. Aksi durumlarda, çoğunluk sadece şikayet eden, çözümü hep başkalarından / kurtarıcılardan bekleyen bir dar alana sıkışıyor. Özetle, Sorun Çözme Kabiliyeti yetmezliği denilen olgu böyle gelişebiliyor.. Kök sorunlardan birisi de, sürekli kendini "madur" görüp şikayet etmek dışında başka bir şey yapmamak, bir başkası hep aynı şeyleri yapmak; kalıplara yapışmak. Halbuki buluşçuluk, en çok o sorunu yaşayanlar arasında gelişme şansına sahiptir.
Benim işitme engeli olmayan biri olarak, dışarıdan gözlemlerim, sanırım işaret dili eğitmenleri de yeterli sayıda değiller.
İşaret Dili’nin müthiş bir grameri olduğunu ilk kez Oliver Sacks’ın “Sesleri Görmek” kitabından okumuştum. Her dilin kendi grameri olduğu gibi, her ülkedeki işaret dilinin de kendi gramerini oluşturduğunu öğrendim. Oliver Sacks, işaret dilini bir kültürün dili olarak yorumluyordu.
Bu durumdan sadece işitme engeli olmayanlar sorumlu olamaz. Farklılıkları olan arkadaşlarımızın çoğunluğu da diğer farklı insanlara kızmadan, "Nasıl daha iyi iletişim kurabiliriz"i düşünmeleri gerekiyor. Toplumdaki diğer herhangibirimiz gibi.. Aksi durumlarda, çoğunluk sadece şikayet eden, çözümü hep başkalarından / kurtarıcılardan bekleyen bir dar alana sıkışıyor. Özetle, Sorun Çözme Kabiliyeti yetmezliği denilen olgu böyle gelişebiliyor.. Kök sorunlardan birisi de, sürekli kendini "madur" görüp şikayet etmek dışında başka bir şey yapmamak, bir başkası hep aynı şeyleri yapmak; kalıplara yapışmak. Halbuki buluşçuluk, en çok o sorunu yaşayanlar arasında gelişme şansına sahiptir.
Benim işitme engeli olmayan biri olarak, dışarıdan gözlemlerim, sanırım işaret dili eğitmenleri de yeterli sayıda değiller.
İşaret Dili’nin müthiş bir grameri olduğunu ilk kez Oliver Sacks’ın “Sesleri Görmek” kitabından okumuştum. Her dilin kendi grameri olduğu gibi, her ülkedeki işaret dilinin de kendi gramerini oluşturduğunu öğrendim. Oliver Sacks, işaret dilini bir kültürün dili olarak yorumluyordu.
Okullarda
birçok ders var. Ne kadarını yaşamla özdeşleştirebildiğimiz sorgulanmalıdır. Örneğin, şimdiye
dek karma eğitim veren hiçbir okulda “İşaret Dili”/
“Braille Alfabesi” öğretildiğini
duymadım. Bu gibi dersler seçmeli olarak konulabilir.
Farklılıkları anlamaya çalışmak ve bir arada huzur içinde yaşayabilmek, ortak iletişim kanallarımızı oluşturmakla mümkün olabilir. Farklı olanları ayırarak değil. Aileden, okuldan başlayarak bu bilince erişebilmemizin ön koşulu bu olsa gerek; hep bütünün yararı için çabalayabilmek.
Farklılıkları anlamaya çalışmak ve bir arada huzur içinde yaşayabilmek, ortak iletişim kanallarımızı oluşturmakla mümkün olabilir. Farklı olanları ayırarak değil. Aileden, okuldan başlayarak bu bilince erişebilmemizin ön koşulu bu olsa gerek; hep bütünün yararı için çabalayabilmek.
İşte çabalayanlardan bir gönüllü: Gül Ustabaş Genç, işitme engeli olan, ama, sorgulayan ve sesini duyurmaya çalışan, diğer insanlarla iletişimini bir çok işitme sorunu olmayana göre çok daha sağlam tutmayı başarmış bizlerden birisi.
Sevgili Gül Ustabaş Genç’ten: "Eğer dünyaya yeniden gelmen mümkün olsaydı diye klişeleşmiş bir soruya, yine işitme engelli olmak isterdim diye cevap verirdim ben.. Okumak, bir şeyler yapıyor olmak, içsel olarak düşünmek beni mutlu ediyor zaten.. Asıl engelin bedende ve duyularda olduğunu değil kafalarda ve kalplerde olduğunu düşünüyorum. Özürlü ve sakat kelimesini ise hiç sevmiyorum. Ne acı ki bunların sözlük anlamı ‘kusurlu’olmasına rağmen hala bazı yerlerde kullanılıyor.. Engelli kelimesi bize daha yakın çünkü bu elimizde olan bir şey değil bir şekilde engellenmişizdir.."
Sorun, işitme engelinden çok yaşam alanlarının bu farklılığa göre düzeni ile ilgili. Gül’ün “lüzumlu telefonlar” yazısından:
“Lüzumlu telefonlar.. Peki ya işitme engeliniz varsa bunlara ne diyeceğiz, Lüzumsuz mu? Elbette hayır!
Sevgili Gül Ustabaş Genç’ten: "Eğer dünyaya yeniden gelmen mümkün olsaydı diye klişeleşmiş bir soruya, yine işitme engelli olmak isterdim diye cevap verirdim ben.. Okumak, bir şeyler yapıyor olmak, içsel olarak düşünmek beni mutlu ediyor zaten.. Asıl engelin bedende ve duyularda olduğunu değil kafalarda ve kalplerde olduğunu düşünüyorum. Özürlü ve sakat kelimesini ise hiç sevmiyorum. Ne acı ki bunların sözlük anlamı ‘kusurlu’olmasına rağmen hala bazı yerlerde kullanılıyor.. Engelli kelimesi bize daha yakın çünkü bu elimizde olan bir şey değil bir şekilde engellenmişizdir.."
Sorun, işitme engelinden çok yaşam alanlarının bu farklılığa göre düzeni ile ilgili. Gül’ün “lüzumlu telefonlar” yazısından:
“Lüzumlu telefonlar.. Peki ya işitme engeliniz varsa bunlara ne diyeceğiz, Lüzumsuz mu? Elbette hayır!
Bir bakalım neler varmış bu
telefonlarda.. En önemlileri: Polis, Ambulans, İtfaiye..
Acil bir durumda ben 112'yi nasıl
arayacağım?
Başıma bir iş gelse veya çevremde bir olay
olsa 155' i nasıl arayacağım?
Veyahut yangın olduğunda 110 ile itfaiyeyi
nasıl çağıracağım?
Hiç düşünen olmuş mudur?"
Ayrıca, banka işlemleri ile ilgili de yoğun sorun yaşadıklarını biliyorum.
Ayrıca, banka işlemleri ile ilgili de yoğun sorun yaşadıklarını biliyorum.
Düşündürücü değil mi?
Gül Ustabaş Genç'in yaşam öyküsünü merak ediyorsanız lütfen tıklayınız: Gül, doğuştan işitme engelli değil! [*]
Daha sonra sizi, görme engelli olarak "karma eğitim" içinde tutunmayı başarmış ve şu anda eğitimine devam eden Gizem Alakaya ile tanıştıracağım:-))
Saygılarımla,
A.Şükran Demiralp
Gül Ustabaş Genç'in yaşam öyküsünü merak ediyorsanız lütfen tıklayınız: Gül, doğuştan işitme engelli değil! [*]
Daha sonra sizi, görme engelli olarak "karma eğitim" içinde tutunmayı başarmış ve şu anda eğitimine devam eden Gizem Alakaya ile tanıştıracağım:-))
Saygılarımla,
A.Şükran Demiralp
Engellerin engelleyemediği en önemli kişilerden birisi de Helen
Keller: “ (27 Haziran 1880 – 1 Haziran 1968) ABD'li pedagog ve aktivist.
Kör-sağır ve dilsiz olması, onu pek çok meslektaşından ayıran önemli özelliğidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)