13 Mayıs 2012 Pazar

Rev. 2            20.12-2014
08 / 05 / 2012

Kültürler içinde cinsiyete bağlı “Güç” Kavramı

Doğa bilimleri; Fizik, Kimya, Biyoloji, Gökbilim, Yer Bilim.

Fizikte “Güç” tanımı: Birim zamanda yapılan iştir. Formülü: Güç = İş / Zaman

Geçmişten günümüze cinsiyetler arası “Güç” kavramı ve genel olarak kültürlerdeki yorumu:
1.        Yaban topluluklarda, avcılığın erkek, ve  toplayıcılık, pişirme, çocuk bakımı ve belki de hayvanları evcilleştirme gibi işlerin kadın tarafından yapılması o günün koşullarında, genelde, oluşmuş cinsel iş bölümüdür.

2.       Bu iş bölümünün genelde nerdeyse günümüze dek yansıması; erkeğe “kuvvet ve üstün yetenek” gerektiren  yönetim, hakimlik, hekimlik, kadına çocuk bakımı gibi “şefkat ve yumuşaklık” [*] gerektiren işler uygun görülür.

3.       İşlerin nitelikleri  farklı kültürlerde farklı yorumlanır. Ancak çoğunlukla, zaman içinde kadının yaptığı işler küçümsenir.

4.      Bu iş bölümü neden hiyerarşik bir düzene oturtulur ve erkeğin yaptığı iş veya ona uygun görülen işler daha değerli  hale getirilir?

5.       Halbuki yapılan iş bölümüne göre, birim zamanda yapılan iş miktarı ve niteliği açısından kadın erkekten asla gerilerde değildir. Üstelik “türü sürdürebilme” konusundaki önemi aşikardır.

6.      Böyle olduğu halde, 1930’lara dek biyolojik  gerekircilik (determinizm) ağırlık taşıyor ve farkların genetik, cinsel /  biyolojik, fizyolojik kökenli olduğu ileri sürülüyordu. [*]

7.       İstisna olarak, farklı davranışlar gösteren kültürlerde, Antroplog Margaret Mead tarafından 1935’de yapılan bir  saha çalışması kadın erkek farklılıklarının büyük bir kısmının cinsiyete değil, kültürel şartlanmaya (enkültürasyonal) bağlı olduğunu kesin olarak göstermiştir. [*]

8.      Dolaysıyla, Margaret Mead’in bulguları kadın erkek ayrımının çoğunlukla öğrenilmiş olduğunu gösterir. [*]
Yıl 2012. Toplumun bilimsel verilerden; örneğin Margaret Mead’in çalışmasından ne ölçüde haberi var? Destanlarda, masallarda genelde erkekler güçlüdür,  kadınlar genel olarak zayıf ve kurban konumundadırlar. Günümüz medyasında da çoğunluğun programları, kadının zavallılığı ve kurban konumunu pekiştirmek üzerinedir. Dolaysıyla, kültürel şartlanma devam etmektedir.
·         Bu durumda, günümüzde bilim ve bilimsel düşünce toplumsal işlevini [**] yerine getirememektedir. Kadınlar artık farklı meslek gruplarında eskiye göre çok daha fazla yer alıyor olabilirler.

·          Ancak, toplumun büyük bir kesimi, güçlü konumlara gelebilmiş kadınların ve / veya bilgiye ulaşmış ve yeniden üretebilmiş kadın / erkeklerin de çoğu dahil, kadın ve erkeğin birbirlerini tamamlayıcı özelliklerini ne derece vurgulayabilmektedirler?

·         Günümüze dek taşınan “şiddet”, 2. Maddedeki “şefkat ve yumuşaklığın” kadınla birlikte geri plana itilmesinin bir bedelidir.  midir [***]
Günümüze dek “Güç” kavramının alışılagelmiş kültürel algısının  değişmesi için ne yapılabilir? Erkek ve kadını bir güçler dengesi halinde bütünleştirici yaklaşımlar; sanatsal üretim ve teşvikler gibi, güç ve şiddet yapışkanlığını ve otorite bağımlılığını  gevşetebilir.

 [*]  İnsan ve Kültür, Bozkurt Güvenç, Remzi kitapevi

[**]http://www.ee.bilkent.edu.tr/~haldun/publications/ozaktas291.pdf
[***] "Allegro ma non troppo" Carlo M. Cipolla: Yakınlarda çıkan bir Norveç yayını "savaşçı İskandinav Toplumlarda kadının rolünün" büyük önem taşıdığını vurgulamaktadır. 
 Bilim ve Bilimsel Düşüncenin Toplumsal İşlevi, Demokratik Denetimi ve Özgürlük, Haldun M. Özaktaş
Saygılarımla,

A.Şükran Demiralp
Fotoğraf: A.Şükran Demiralp

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder