23-10-2012
Ezber kalıplarını seçebilmek
ve irdeleyebilmek için irdelemeler
Neler
ezber kalıbı değildir?
Yaygın bir söylem olmamakla
birlikte, herhangi yaygın bir sonuca bakarak vardığımız yargılarımız,
eleştirilerimiz, övgülerimiz ise birer ezber kalıbı değildir.
|
Örnek:
Trafikteki anormal ölçüdeki can ve mal kayıpları yaygın bir sonuçtur. Eğer bu
sonuçları irdeleyen kişiler şöyle yargılara varıyorlarsa:
bunlar yaygın birer yargı değildir.
|
Kaynak: M.Tınaz
Titiz
|
Neler
ezber kalıbı olabilir?
Her türlü yargı ifadesi birer
kalıp ise de, ancak toplumda ya da yeter büyüklükteki bir kesiminde yaygın
ise, ezber kalıbı olarak değerlendirilebilir.
|
.
"Cezalar caydırıcı olsa
kazalar azalır" oldukça yaygın –ve hemen her sorunun çözümü için-
bir ezber kalıbıdır.
|
|
Soru üretimi ile ilgili anahtar:
Sorgulamanın
amacı, "isimlendirmelerin dışındaki yargıların koşulsuz olmadıklarını, mutlak
yargılardan kaçınmanın gerekliğini gösterebilmek ve bu yolla sorgulamaya
dayalı düşünme kültürünü yerleştirmek"tir.
Bu yolla, toplumda uzlaşma kültürü de
dahil olmak üzere birçok olumluluk doğacağı varsayılmaktadır. Bu durumda, bir
ezber kalıbının koşulsuz olmadığını ortaya açıkça koyabilmek için sorular
sorulmalıdır.
Özet:
Soru üretmekte zorlanıyor iseniz doğrudan şu soruyu da sorabilirsiniz: Bu
ezber kalıbının ön-koşul(lar)ı nelerdir?
|
Örnek: "Cezalar caydırıcı olsa
kazalar azalır" ezber kalıbı.
Bu yargının doğru olabilmesinin en
önemli ön-koşulu nedir? Sürücü davranışlarını kontrol eden tek öğenin "cezalardan
en az zarar görmek" olması.
O halde sorulabilecek soru şu olabilir:
Psikotik sorunlu sürücüler için trafik
cezaları etkili midir? (Bu soru'nun tetikleyebileceği yeni bakış açısı,
"kurallara uymayan sürücülere ceza kesmekle
yetinilmeyip, kusurların bir veri tabanında tutulması ve tekrarlanması
halinde sürücünün ruhsal sağlığının incelenmesi yoluna gidilmesi" olabilir.
Buna göre, ilk bakışta koşulsuz gibi
görünen ezber kalıbının en azından bir ön-koşlunun bulunduğu ve cezaların
ancak rasyonel davranış sahipleri için geçerli olabileceği; insan
davranışları içinde ise çokça irrasyonel davranış bulunması nedeniyle bu
yolla kazaların fazlaca azaltılamayacağı bakış açısı ortaya konulabilirdi.
|
|
Örnek uygulama: “Savaş kaçınılmazdır” bir yaygın kalıp mıdır?
Hemen her savaş öncesi; Dünya Savaşları’nda
da olduğu gibi, “artık savaş kaçınılmazdı” şeklinde yargılar söz konusu.
“Savaş kaçınılmaz” diyen yargı, nedenlerini irdelemeden ezbere bir kabul /
koşullanmadır.
Bu yargı yaygın bir kalıp mıdır? Varsayıyorum ki yaygın bir kalıptır.
Savaşa karşı olan bilim insanları / adamları / kadınları bu
konuya nasıl yaklaşmışlar:
|
A.Şükran Demiralp
|
|
Ön koşul: Savaşların olmadığı
dönemler iyi analiz edilmezse, savaşlar kaçınımazdır
|
Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji Eki, 18 Mayıs 2012, sayı:
1313
Reyhan Oksay
|
|
Antropolog Margaret Mead; kültürel etkilerin,
genetik etkiler kadar önemli olduğunu ilk kez duyuran kişidir. Samoa, Papua
Yeni Gine ve Endonezya ile ilgili ilginç çalışmalar yapan Margaret Mead’i
bilim dünyasında öne çıkaran, birey ile kültürel örüntü arasındaki sıkı
ilişki, kişiliğin erken yaşlarda toplum tarafından biçimlendirildiği ve Batılı
toplumlardaki özelliklerin evrensel olmadığı vurgusudur.
|
Ön koşul: “Kültürel etkiler önemsenmezse, savaşlar kaçınılmazdır.”
|
|
Profesör William Hathaway : “Kapitalizm
sömürüye dayalı sosyal ve ekonomik bir sistem olduğu için sömürüye yatkın
kişilikler iktidarı ele geçiriyor. Bu kişiler dünyayı saldırgan gözlükler
ardından gözlüyor. Dolayısıyla savaşların
kaçınılmaz olduğu fikrine inanıyor ve savunuyorlar. Dolayısıyla bu görüş
besledikleri büyük orduların da yadırganmamasını sağlıyor. Bu insanların
ataları, eskiden başka saçmalıkların propagandasını yaparak iktidarlarını
pekiştiriyorlardı. Bunlar neydi? “Kralların kulları üzerinde Tanrısal bir
hakkı vardır”; “Beyazlar zencilerden üstündür”; “Kadınlar erkeklere boyun
eğmelidir vb..”. İnsanoğlu zaman içinde bu saçmalıkları bir ölçüye kadar
aşmayı başardı. Savaşların kaçınılmaz
olduğu saçmalığını da bir gün aşacaktır.,
|
Ön koşul: “Savaşların kaçınılmaz olduğu fikrine inanıp savunarak büyük
ordular beslendikleri sürece, savaşlar kaçınılmazdır.”
|
|
Teorik
fizikçi Albert Einstein:
·
“Büyük güce sahip egemen devletler olduğu
sürece savaş kaçınılmazdır.
·
“Aynı anda hem savaşa hazırlanıp, hem
de savaşı önleyemezsiniz. Veya savaşa hazırlandığınız sürece savaş
kaçınılmazdır.”
|
·
Ön Koşul: "Büyük güce sahip egemen
devletler olduğu sürece"
·
Ön Koşul: "savaşa hazırlandığınız
sürece"
|
|
B. Russell (BR):
·
Dünyayı savaş tehlikesinden
koruyacak tek bir yol vardır; dünya çapında yetkiye sahip olacak ve dünyada
bütün silahların tekelini elinde bulunduracak bir tek otoritenin kurulması
|
Ön
Koşul: "dünya çapında yetkiye sahip olacak
ve dünyada bütün silahların tekelini elinde bulunduracak bir tek otoritenin
kurulması" gerçekleşmediği sürece savaş kaçınılmazdır.
|
Bertrand Russell, "Sorgulayan Denemeler" kitabı
_ Bence BR, tüm şüpheciliğine ve otoritelere karşı bir tavır izlemesine rağmen dünya barışı için bir otorite kurulması çelişkisine düşmüştür. Dünya otoritelerin buyruğundan sıyrılıp, işbirlikçi / dayanışmacı düzene geçebilmeyi deneyebilmelidir._ |
Bir arkadaşımdan:
|
Bu kalıp için,“Neler sorulabilmeli?” ki "Yerleşik kalıptakinden farklı hangi bakış açısının ortaya çıkmasını tetikleyebilsin?" için Şimdi Tınaz Titiz’in yöntemini uygulamaya çalıştım:
T.Titiz: “Soru üretmekte zorlanıyor iseniz doğrudan şu soruyu da sorabilirsiniz: Bu ezber kalıbının ön-koşul(lar)ı nelerdir?”
Eğer varsayımım doğru olsaydı, ön koşullar yukarıdaki örneklerde işlendi.
Olası tetikleyici soru: “Savaşı kaçınılmaz yapan nedenler; ön koşullar neler olabilir?” sorusu yukarıdaki gibi farklı bakış açılarını tetikleyebilir.
“Savaşın kaçınılmazlığı”nı koşulsuz kabul etmek yerine, savaşı yaratan koşulları irdelemeğe daha çok kişinin katılımını dilerim |
|
http://asukrandemiralpkuskusuzluk.blogspot.com/?view=sidebar
http://www.ezberkaliplarinisorgula.com/duyurular/ezber-kaliplari-icin-nasil-soru-uretilebilir/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder